Çiğdem bilerek Şerminin öfkesini kendi üzerine çekmiştir.Merve bu harekete anlam veremese de Çiğdemin dostluğuna güveni artmıştır.Öyle ya böyle şergeden birine bulaşmak herkesin harcı değildi.Zavallı Şule bu hatayı işlediği için belki de cinayete kurban gitmişti.Her nekadar intihar dense de,biliyordu ki bu bir cinayetti ispatı mümkün olmayan.
Merve odada üzerini değişirken bunları düşünüyordu.Arada bir Çğdemin merakını giderici sorularına muhatap olsa da...Bir de son zamanlarda tıbbiyede okuyan Alparslan isimli genç dikkatini çeker olmuştu.Tesadüf müydü bilinmez ama üçtür karşılaşıyorlar,selamlaşıyorlardı.Bir göz aşinalığı oluşmuştu kendiliğinden.
Alparslan aykırı bir kimlik olarak tanınıyordu üniversite çevresinde.Türkçü kimliği öne çıkan,hatta yakından tanıyanlara göre İslami düşünmeyen,Şamanist olduğu söylenen bu zat çok da kibar bir insandı.Merveyi nerde görse selam veriyordu.Otobüste oturuyorsa yer gösteriyor kendisi ayakta da olsa Merveyi muhakkak oturtacak bir yer buluyordu.Küçük de olsa bir grupları vardı Alparslan ve arkadaşlarının ...Çoğu zaman birlikteydiler iki kız üç erkek...Kızları yurttan tanıyordu Merve.İnci ve Nilgün isimli bu kızların ortak özellikleri subay çocukları olmaları ve ordu mensupluğuydu.Bu iki güzel yanındayken bile Merveye karşı saygıda kusur etmiyordu Alparslan...
Bu gün okula giderken yolları kesişmişti yine.Mervenin otobüste ayakta kaldığını gören arka sıradaki Alparslan yerinden kalkarak Merveye yerini vermişti.Merve,
-Teşekkür ederim,rahatsız olmayın dediyse de ı8srarcılığı karşısında gösterilen yere oturmuştu.Ancak bu ilgi sıkmaya başlamıştı ve uygun bir lisanla konuşmak istiyordu.Alparslanın okuluyla kendi okulu arasında yüz metre vardı.Alparslanın indiğini görünce kendisi de indi...Alparslan ardına bakmadan yürürken peşinden seslendi.
-Beyefendi bir dakika...
Alparslan geriye döndü,karşısında Merveyi görünce şaşırdı ve,
-Afedersiniz bana mı seslendiniz.Çünkü kendisinden başka kimse yoktu çevrede.
-Evet size seslendim,konuşmak istiyorum müsaitseniz.
-Dersim vardı ama önemli değil,madem konuşmak istiyorsunuz...
-Evet konuşmak istiyorum,çoktandır takip ediliyorum hissine kapıldım tarafınızdan.Bilmiyorum belki de tesadüftür ama,kaç kezdir hep size rastlıyorum ya da iyiliğinizle karşılaşıyorum...Otobüste, yemekhanede...Bu birkaç kez olunca şüphe uyandırdı bende.Yanılıyor muyum.
-Hayır yanılmıyorsunuz ama yanlış düşünüyorsunuz.Evet birkaç kezdir aynı mekanı paylaşmak zorunda kaldık,bir Türk gencinin yapması gerekeni yaptım.Bir Türk kızına yapılması gerekeni.Bize büyüklerimizin öğrettiklerini.Sadece size değil aynı durumda olan her Türk kızına kadınına aynı saygıyı gösteririm.Bu örfümün ,adetimin gereğidir.Eğer bilmeden sizi üzdüysem ,yanlış düşünmenize neden olduysam üzülürüm.Başka bir niyet aramayın altında lütfen.
-Sadece saygı için mi yaptınız tüm bu güzellikleri,başka bir düşünceniz yok mu yani...
-Nasıl bir düşünce olabilir ki...Türk töresinde bacı,kardeş bildiğiniz bir insana art niyet olabilir mi...
-İlahi beyefendi,hangi çağda yaşıyorsunuz siz.Nesliniz tükendi sanıyordum.bu son sözü ,zoruna gitmişti.Uzun süre sustu Alparslan özür dileyerek ayrıldı Mervenin yanından.
Merve Alparslana yaptığı kabalığın farkına geç de olsa varmış,pişman olmuştu da...Göremedi bir daha Alparslanı çevresinde,yakınında...Kırılmıştı Alparslanın o romantik ruhu.Bunları düşünürken yatağına uzanmış Çiğdemin o meraklı sesi duyuldu.
-Alooo...yine uçtun kızım hangi alemdesin.Bak burda ben de varım,paylaşalım bir sıkıntın varsa.Daldığı romantizm dünyasından bu sesle kendine gelmişti Merve ama hiçbirşey duymamış gibi Çiğdemin yüzüne baktı boş boş.Sonrasında,
-Bir şey mi söyledin Çiğdemciğim ,kusura bakma dalmışım bir an.
-Hıı...bir şey değil çok şey söyledim de,maşallahın var sen burda değilsin.Hayırdır ,neyi düşünüyordun.
-Boşveeer,seni ilgilkendirmeyecek bir şey,anla işte canım duygusal moddaydım...demiş tebessüm etmişti,çiğdemin gözlerine bakarak.
-Kızım biz de eşek değiliz ya anlarız,çakozlarız bazı şeylerden.Paylaşmak istersen seve seve dinlerim.
-Başını ağrıtmayayım özel meselemle.
-Yok yok ,ağrıtmazsın.Dinlemeyi severim hem ben.Merve derin bir iç çektikten sonra anlatmaya başladı,Alparslanın yaptıklarını ve hamiliğini.Ta ki en son dün yaşadıkları olaya ve ona söylediği sözle onu nasıl üzdüğüne kadar.Buraya kadar susan Çiğdem,
-Yuh,yani kızım böyle birini buluyorsun ve adamı incitiyorsun...Ne diyim sana.Yazık etmişsin belkide yeşeren bir aşka...Gülüşmüşlerdi Çiğdemin bu yuh sözüne ve sonrasında söylediklerine.Bir süre sessizlik hakim olmuş odada sonra Çiğdem,
-Şu genci biraz tarif eder misin boyu posu,görüntüsü...
-Hayırdır kızım,yoksa sen mi el koyacaksın,bu merak niye.
-Yok,ondan değil merak ettim biraz,biraz da...burda susmuştu Çiğdem.Meraklanma sırası Merveye gelmişti.
-Eee...biraz da`sı ne...
-Sen anlatırsan,tarif edersen söyleyeceğim.
-Hafif sarışın,1.70 boylarında saçları düz ,geniş omuzlu klasik giyinen ,biraz da yakışıklı biri.
-Ooo ,maşallah hanımefendi adamın resmini çıkarmışsın.Fotokopi gibisin valla.
-Eee,kızım niye tarif ettirdin elin adamını bana...
-Sen bu gün Şermini takip ederken o da seni takip ediyordu.Uzun süre izledim.Ancak yurda girerken kaybettim onu.Sana soracaktım ama bunca sıkıntının arasında bir başka vehme kapılmaman için söylemedim.Bu son cümlesi Çiğdemin Şermin olayını ve yaşadıklarını yeniden yaşatmıştı Merveye ve hüzünlenmiş,öfkelenmişti biraz da...
(
Katil 4 başlıklı yazı
Lütuf VELİ tarafından
23.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
