Kongreler
Partisi Olma Yolunda
Öyle görülüyor ki Saadet Partisi yeniden
kongreye gidiyor, kongrede Sayın Numan Kurtulmuş yeniden aday olacak. Saadet
Partisinde Sayın Numan Kurtulmuş yeniden Genel Başkan olarak seçilir ve
yönetime de yine kendi belirlediği liste kazanırsa, gelecek seçimde Adalet ve
Kalkınma Partisinin alternatifi olarak barajı aşıp meclise girebilir, anahtar
parti konumuna gelebilir.
Bununla birlikte, Sayın Kurtulmuş’a karşı,
Erbakan cephesi, Genel Başkanlık için aday çıkaracak olursa, görülen aday
çıkaracaklarıdır, o zaman söz konusu adayı seçtirirler. Sayın Kurtulmuş’un bu
durumda saltanat heveslisi olan bu partide kalmasının bir anlamı kalmayacaktır
diye düşünüyorum.
Sayın Kurtulmuş daha neyin mücadelesini
verecek, bu arada da Saadet Partisinin adının da artık değiştirilmesinde yarar
var, çünkü Parti Erbakanların Partisi, halkın vatandaşların partisi değil,
vatandaşlar da artık bunu kabullenebiliyorsa devam eder.
Duyumlarıma göre Sayın Kurtulmuş’un
referandum için Evet taraftarı olması da statükocuları rahatsız etmekte, onun
için eğer yönetim ve Genel Başkan değişirse Referandum da Hayır verilmesi için
propaganda yapacakları söylenmektedir. Yani hayırcı cephede yerlerini
alacaklar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Sayın Önder Sav’dan (Ankara'nın Elmadağ ilçesine
giden CHP Genel Sekreteri Önder Sav, hac ibadetini yapmak istediğini söyleyen
Mustafa Ünal'la "Boş ver. Araplara para kaptırma." demişti. Ünal,
hacca gitme ısrarını "Niye? Yaşım 80'e gidiyor. Bir ayağım çukurda."
diye sürdürünce Sav, "Bakarsın orda Muhammed bırakmaz seni. Buraya
göndermez.8 Ağustos 2008) kongre taktikleri almak için görüşme
yapabiliyorlarsa onlarla hayırcı cephede bulunmalarını da doğal karşılarım. 28
Şubat sürecinde beşi birlikler vardı, şimdi niye olmasındı, ancak dün mağdur
safında olanlar bu gün saf değiştirmiş bir şekilde karşımıza çıkarlarsa şaşırmamak
gerekir.
Daha askerliğini bile yapmamış mahdum
Erbakan, seçilmiş bir genel başkan için ölçüsüzce konuşabiliyorsa ve buna bir
dur ne yapıyorsun diyen çıkmıyorsa hırsın boyutlarını varın siz düşünün.
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin
şeytandan kaçar gibi siyasetten kaçmasının hikmetini görmemek mümkün değil,
“Euzü Billahi Minessiyase” demenin tam
sırası gibi.