Ağır ağaç gövdesi açılır kapının
Yüz yıllık gıcırtıyla dökülür toz kümesi
Zincirleri çözülür yalnızlığın
Girer içeriye güneşin nefesi.
Maviyi çerçeveleyen zakkumlar
Sıcak bir Akdeniz gecesine uyanmaktalar
Sürmeli gözlerin keman kaşların
O kemandan fırlayan bakışların
Delip geçer ruhumu ılık ılık
Dudakların titrer bir çocuk edasıyla
Aşktan kaçan yüreğinde mızıkçılık
Kastaniyetin şıkırtısında raksederken sen
Siyah saçlarına yıldızlar düşer
O an nasıl parlarsın bir bilsen
Bazen gözlerin kaçar gözlerimden
Endülüs yıkılır başıma kederimden
Elhamra gömülür karanlığa
Sensiz bir kabristandır bana Gırnata...

( Endülüste Zakkumlar Açarken başlıklı yazı tanju--demir tarafından 5.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu