Yüz karası yakarışlarım
Dinmek bilmeyen çığlıklarım, söyle ben aşktan ne anlarım
Suskun kalan bakışlarım, bilmem ki niye figanım
Ah göz yaşlarım, ne söylesem kifayet etmez mısralarım
Gecenin sürgününde yalnızım
Nereye baksam, sinemin efkarıyla hicranı yudumlasam bizarım
Kalan nefeste, içimi burkan dalsız heveslerde naçarım
Ne yapsan bir çare adına umutla yol alsam hazanım
Belki bir elveda deme vakti geldi durma söyle
Niyetin merhalesinde, avuntular hanesinde ve sessiz bir nefesle
Şayet bahtım için çile çekmek mukadderse
Neyleyim, sahibim için el hak teslimim derim ve boyun bükerim
Kapattım birer birer sayfaları
Yüreğimi dağlayan sancıları, umutlarımdan kalanları ve ağıtları
Söyleyemem kimseye, serde demem hiçbir nefese, kaderim sadece kalbimin esininde
Derlediğim çilelerle, hüzün bahçesinin sessizliğinde ve hicranın deminde
Sazlar dile geliyor, neler söylüyor
Bin hüzün ile yine sinemin sırlarını ayan ediyor, alıp yad ellere götürüyor
Ne gözyaşı duruyor, ne umut ruhuma bir serinlik bahşediyor
İçimden ah çekmek geliyor, gönlüm kendi halinde ıstırap çekiyor
Kimler geldi kimler gitmedi bu diyardan
Bir lahza olsun dile gelmedi esrarını koruyan ve aşk adına saklanan
Sevdanın hakikatine inanan, vuslat için ruhun yetisiyle bakan can
Ne anlatsam ve sinemin sayfalarını bir bir aralasam deme yalan
O an ve vaki olacak bir zaman dile gelince
Çekilen ne varsa, kalbimin burukluğu el hak aşikar olan gerçekse ve nefesim bitince
Hasrettiğim melalim hicran ikliminde manalaşıp gönüllere esin verince
Kederlenme, yeis içinde nefesini tüketme, şad olmak için hicranı seçme
Mustafa CİLASUN