Günler bir bir gelip geçiyordu,kimbilir neler söylüyordu
Öteleri dert edinen, nefesin müddetini bilen, idrakin açılan perdelerinde nefeslenenler için
Yıllar kaybolurken,anılar ruhumda manasını korurken, kalbim sahibine heran muhtaçken
Dil söylüyor, gözler bakıyor, izan halimi yoruyor, akıl ilimlislikten hüzün ile yakınıyor
Develili aşık Şeyrani aklıma geliyor, ah neler söylüyor
Mananın derinliğinde hicvin sezgisinde gizlenen edebiyle yamalı elbisesiyle haber veriyor
Talaslı Cemil emmi, heybesiyle kıtkanat geçinirken, arifliğini edebe verirken ah çektiriyor
Hacıbayram cami havlusundada, tevazuunun firakıyla donanmış Emin Acar hoca geliyor
Ahşap sedirlerde serili bir kilim, yerler taş zemindi
Güvercinler kanadını çırparken, pencerenin önünde anlamlı bakarken umutla bekliyordu
Henüz yaşarken, maveranın her hali bizzat halinde ayan iken, onu dinlemek ayrı bir dem
Meczubun kirli dişlerinde, sekizköşeli kasketiyle samimi bir şekilde sohbet edince halden
Akıl duruyor, muhakemede ne oluyor diyorum o an
Alim grameri bilir, yerli yerince bilgisini irşat ederek, meraklı nefeslere bir şekliyle verir
Lakin hakikatin vecdini, aşkın şehrini, firkatin hasretini, vuslatın vakıfiyetini arif bilir
Ne kadar tesbihat yaparsan yap velevki sabahlara kadar ibadat, taatta aşk yoksa fakat
Gönül dilim sustu, kalbim bir hal oldu karardı
Ruhum hicranın seline kapılarak, umudun senasında uzaklaştı sarardı, sevda dilde kaldı
Ramazanı şerifler, mahyalarda gizlenen güzellikler ve iftarda sergilenen şenlikler salındı
Sahurun vecdi, gözlerin uykuya olan meyli, zihnin o an ki kasveti muhabbet arıyla aşıldı
En sevgiliye ram olmak, umudu bu minval üzre kanatlandırmak
İbadet ve taati, kitabı celile olan hasreti, cemaate hasret kalan camilere yakın olmak
Ruhun ihtiyacını, gönlün aşka olan firkatini anlamak ve hakkıyla onu yudumlamak
Hırsı, hınçı,kini gazabı, lafazanlıktan bir nebze olsun uzaklaşmayı, sükutu anlamayı
Aşkındirliğinde anlamak ve bu manada Ramazanı şerifi yaşamak.Mübarek olsun efendim
Mustafa CİLASUN