zar eyledi çeliğini bedenimin meçhul
zirvede ay yolculuğu irtihal
şah_ı cin sual_i emreyledi
artık,
artık olmalıyım benim...
''fırat hep mavi kalsın'' diyen aşıklar adına
tüm aşklar yaşamalı,
ölümün kollarına geceden önce sarılırken
mem_u zin..''
ağıtlar yankılanırken cudi'nin eteklerinde
ızdıraptı aşk daha başka
hüzün vardı müğrüp'de
cizre'de yangın,
ahvalini ıssızlık sardı
sırlı urbada,
tutsak olduğun benliğini yırtsan
nihayetsiz
başlangıcında baharın
ardında gecenin karanlığa sevdası
kıblen beyaz tenli zin'e dönük mem
tozlu bir coğrafyada
düş'ün esrarı har
boca et küllerini yüreğinin uçsuzluğuna
uyan mem
örtündüğün derin uykudan
efsunlu bir hasret kalacak parmağında,
mem avuçlarında su ağlıyor
zin'in yüreğinde ateş
mem hemdert zin'e
zin sükunetsiz
ölüm
reva'dır aşk'a...
boğuluyor mezopotamya çığlığıyla kuşların
sönerken zindanlarda mem
giyindi vuslatı zin
kırıldı kabirde katresi çiy
soldu haşmetiyle ayrılığın toprak
beko gücü yoksul düş'ü zengin
nev'i yılan
nev'i diken
beko soysuz leke
zerk oldu kanına bey'in
kesti soluğunu tajdin,
''benim zin'im evla gül'ün alından
benim baht'ım zifir katran karasından
büründüğüm aba kılsa zail bedenimi
zülfün dökülse rengine simanın''
''ey mülküm sahibi vücudum
her bir aza neyedir
sen olmazsan naçar sahipsiz
Hakk'a emanetin teslim edeyim''
işte mem
al sana yar_ı zin...
merhaba...