AK DÜSMÜS
Saçlarına ak düşmüş
Ellerinde senelerin izleri vardı
Oturmuş sandalyesine
Bakışları dalmış uzaklara
Geçmişin su gibi akışına bakıyordu
Ne çabuk geçmişti
Bazen sevinç bazen gözyaşı dolu günler
Avuçlarından akıp gitmesin diye
Zamanı çok durdurmak istediği anlar olmuştu
Sesizliğe kapılıp
Gülüp geçemediği hatıraları hissediyordu
Avuçlarına almış sıkı sıkı tutuyordu
Tırnakları avuçlarında iz bırakıyordu
Acıdığını bile hissetmiyordu
Tren istasyonunda bekler gibi
Son yolculugu düsünüyordu
Artık onun için yaşamın
yavaş yavaş sona geldiğini biliyordu
geldiği gibi gideceğine inanıyordu
ve kendisi gibi yaşlılıktan inleyen
sandalyesine oturmuş bekliyordu
Bir fesi bir bastonu kalacakti geriye
Uzun uzun bakti ellerindeki
yasam cizgilerine
O cizgilerde kendisi gibi yok olacakti özlerde
Unutulmuslarin yanina gidecekti olmayan geriye dönüslerde.
Sengül Kaplan Teke