Ne sebebim ve hatta ne de nesebim
Nefesi bahşeden, vakti bir ömür için kefenleştiren, bade-i aşkı ruhuma ilga eden
Serden ve servetten, nefsime avdet eden her türlü illetten arileştirip akıl veren
İradem için sıratı önüme sererek, tercihim adına hakikati bir bir aşkla önüme seren
Ezelden ebede kadar derken
Sıratımüstakim için rehberin ve hüccetin kim olduğunu asırlardır söylerken
Dile gelen, insan için serdedilen, eşrefi mahlukat diye taltif edilen bir beşer iken
Rahmetin feyzinden, Rahimin berekerinden, akıl diye söz edilen uzvi kalpten
En münbit bir biçimde tanzim edilen beynimden
Hissiyatımın ruhum için dem vuran hak ve hakiketin hasredilen asudeliğinden
Dil ile kelimelerin derdi gamımı vakfeden kederinden, şevki edebinden derken
La mekan olmak için hevesten, asabiyeti terk etmek için şerrin o nezaketinden
Kandırmak için bahenelerin fakirliğinden
Vicdanımın masum ve mahsun halinden, derdi bahşeden Yari kalpte bulurken
Elemin abhtım için bir rahmet olduğumu beyan ederken, çileli bahtım kimden
Sabrın ve sadakatin eminliğinden hiç şüphe etmezken, kanatin yegane banisinden
Sinemin yıllara sari suskunluğu elbette ki edebi cihetten
Lafazanlık bu sefil halime iltica eden ve kendi kendime içlenip söylenirken
Göçüp gitmeden, kalbim için tevdi edilenin şehrini bir bir sizlere aşikar eğlerken
Hali fakirliğime verin, acziyetimle bütünleştirin, aşktan ne anlar deyin ve geçin
Billahi dertlenmem, kalan nefesimi tahsiz etmem
Garip köşemde,kapısı açılmayan gönlümle, inşiraha hasret kalbimle seslenmem
Kimseye buğuz etmem, ne söylerlerse bir karşılık dahi vermem, boynumu bükerim
Ömür defterimi, dile gelmeyen melalimi içime hapseder göçer giderim efendim
Mustafa CİLASUN