Bu sıcaklık ve temas ne kadar sürdü bilinmez ama Hakan ilk kez böyle dayanılmaz bir arzunun esiri olmuştu...
Hiç konuşmuyorlardı ama gözler sanki bir birinin içinde kaybolmuş gitmişti...Artık bu dans olmaktan çıkmış adeta birleşmeydi ,ruhların birleşmesi hem de...
Bir süre sonra dudaklar birleşmiş şehvetli bir aşk sahnesi yaşanır olmuştu ,istemeden de olsa bu arzuya bu şehvete teslim olmuştu hakan...
Onlarca sevgilisi olmuş,aleni ya da kaçamak pek çoğuyla bu durumları yaşamıştı ama Şermin bir başkaydı,onun şehveti Hakanın ayaklarını yerden kesmişti...Saatler süren bu aşk oyunu sonunda yatakta hitam bulmuştu...
Hakan gözlerini açtığında yatağın boş olduğunu görünce biraz heyecanlandı,biraz da korktu...Ama mutfaktan bir şarkı sesi yankılanınca rahatladı birden.Çırılçıplaktı akşamdan beri,önce kendine çekidüzen verdi.İç giysilerini giyindi ,sonra yatakta biraz daha kalma isteği...Az sonra Şermin odaya girdi,
-Hala uyuyor musun uykucu,kalk bakalım diye yatağa girip oynaşmaya başladı...Hakan yeni uyanıyormuş gibi gözlerini açtı,gözgöze geldiler ve dudaklar şehvetle yine birleşti.Sanki hiç yataktan çıkmak istemiyormuşcasına saatlerce seviştiler.
Yorulmuştu iki genç aşık ,akşamın yorgunluğuda çökmüştü üzerlerine...Hareketsiz kalınca Hakan kalktı yataktan Şerminin dudağına bir öpücük kondurarak,
-Artık veda zamanı geldi canım,bu birlikteliği devam ettirelim.Beni çok mutlu ettin sağol,dedi.Şermin yattığı yerden kendine çekti Hakanı ve,
-Artık sen benimsin ,sonsuza kadar seni bırakmam aşkım ,derken sinsi sinsi gülüyordu...
Birlikte yataktan kalktılar ve banyoya girdiler.Oynaşmalar ve bitmeyen şehvet orda da sürdü bir süre...
Duşlarını almışlardı zor da olsa.Şimdi kahvaltı zamanıydı.Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra hakan müsade istiyerek ayrıldı evden.Şermin havalarda uçuyordu.Nihayet beyaz atlısını bulmuştu....
Hakan evden ayrılır ayrılmaz Ozanla buluşmak için kararlaştırdıkları yere gitti.Oturdu bir köşeye siparişini verip.Az sonra damladı Ozan ve yanında İlyas şakaşarak.Hakanın birv köşede oturduğunu görmüşlerdi,ona doğru yöneldiler.Hakanın arkası dönük olduğu için geldiklerini görmedi.Ozanın muzipliği yine üstündeydi.Böğrüne dürttü ,Hakan tikliydi ani hareketlere,``Ananı`` diyerek ayağa kalktı.İlyas gülmekten yıkılacaktı adeta.Oturdular yanındaki sandalyeye,otururken Ozan,
-Hayırdır milenyumun çapkını işler kötümü gitti yoksa,diyerek takıldı.
-Yok be abi plan tıkır tıkır işledi hem de hatasız.Ama...susmuştu burada söyleyeceklerinin nasıl bir tepki bulacağını bilmediği için.
-Aması ne oğlum,hem işler tıkırında diyorsun hem de ama...
-Yahu abi ben bu kızla yakın temasa geçecektim.Fakat çok yakın temas oldu aramızda...
-Nasıl yani,çok yakın temas...derken İlyas kahkahayı patlatmış ve...
-Ula uşağım çocuk daha nasıl söylesin anlasana yahu...Aşnafişne deyü...
Ozan anlamıştı anlamasına da hınzırlığı üzerindeydi.Hakanın kızarıp bozulmasını seyrediyordu,konuşurken.
-Eeee,uşağum anlatsana heyecanlı oluyor.dedi İlyas.Onun da muzipliği üzerindeydi bugün.
-Olmuyor ama,dedi Hakan...dalga geçecekseniz ben yokum bu işte...
Ozan ciddileşmiş ve,
-Yok yok dalga geçmeyeceğiz de, Alp dedeye rapor geçeceğiz anlat bakalım şu işin aslını.
-Abi dediğiniz gibi,planın birinci aşamasını uyguladım.Garibanlara bir yumruk salladım kaçtılar.Şermini evine götürmeyi teklif ettim kızcağız kabul etti .Başka çaresi de yoktu ya...Neyse evine gelince kahve içmeye davaet etti.Nazlandım biraz.Israr edince evine girdim.Azsonra seninki transparan giyindi karşımda.Tut kendini tutabilirsen.CD`de SLOV ROMANTİK BİR MÜZİK..Kahveler içildi tam gitmek üzereyken dansa davet etmez mi..Gerisini düşünün gayrı...Gözümü sabah yatak odasında açtım...
-Vay domuzun oğlu vay ne şansluı ineksin sen be...demişti ağzı açık dinleyen İlyas...
-Valla biraz ileri gittim,umarım davaya ihanet değildir.
-Önemli değil ...Önemli olan kızı kendine bağlamandı.Anlaşılan fazla bağlamışsın...dedi ozan gülüştüler .Birer kahve içip ayrıldılar mekandan.
 
İlyas ile Hakan sohbet ederek şehrin ücra köşesinde insanlardan uzak ama bir tabiat harikası olan mekanda Ozanı elinde kadehiyle demlenirken buldular.Ozan buyur etti masaya,garsonu çağırdı sonra...`Oğlum abilerinin siparişlerini al`dedi.Garson ne arzu ederdiniz efendim dediğinde hakan bir kadeh şarap isterken İlYASIMIN MUZİPLİĞİ GENE ÜSTÜNDEYDİ...``Soğuk bir tas su oğlum ,dedi.``Garson aval aval yüzüne bakarken Ozan güldü ve,
-Oğlum o hiçbirşey istemiyorum demek,dedi ve garson giderken,
-Hayırdır dostlar ne işiniz var burda.
-Valla gardaş yurda vardım bu angut seni arıyormuş ,tutum kulağından getirdim da...Önemliymiş güya.
-Önemli ya abi önemli,önemli olmasa rahatsız eder miydim...
-Eee,neymiş bu önemli haber söylesene...
-Abi Şermini başıma bela ettiniz,bu akşam eve bekliyor.Nasıl kurtulacağım bu kızdan ben...
-Defedersin başından olur biter ne varmış bunda,diye araya girdi ilyas...
-Kolaydı defetmesi,kız aşık oldu abi...hem... susmuştu hakan.Ozan dinlerken ,İlyas...
-Her türlü herzeyi yedin şimdi de dut yemiş bülbül gibisin maşallah...Oğlum sana kızla yat dendi mi...Birazcık gönül eğlendir kendine bağla dendi.Sen ne yaptın halatla ,yok yok kelepçeyle bağladın kızı...hadi kurtul kurtulabilirsen...
-Durun hele dostlar birbirinizi yemeyin de şu işe bir çıkar yol bulalım... Olmasa iyiydi ama olmuş bir kere Hakan bizim için ,dava uğruna ateşle oynadı.Onu yalnız bırakacak halimiz yok...Bir plan yapalım.Önce Alp dedeyle durum değerlendirmesi,sonra yol haritası çizelim ki en az risk olsun...Ozan ücretleri ödeyip döndükten sonra son yudumlarını da içip Alparslanın yanına gittiler üçü birlikte...Alp dede okulda sınıf arkadaşlarıyla oturmuş sohbet ediyordu.Bu grubun içinde Ozanın da yakından tanıdığı geleceğin önemli şairlerinden biri de vardı...Kız kardeşi de Ozanın sınıf arkadaşı olan bu şair Burhan Bilal Mahrebeldi...Ozanı görünce tebessüm etti,hoş geldiniz arkadaşlar dedi ve Alparslaı yalnız bırakmak için müsade isteyip ayrıldı...
Çoğu kimsenin bildiği gibi,Alparslanla Ozanın bir arada olması özel görüşme yapılacağının belirtisiydi ve yanındaki kişiler genellikle mekanı terkederdi.Şimdi olduğu gibi...Aslen Rizeli olan Burhan da ayrılmıştı...Oturdular Alparslanın gösterdiği yerlere ve Alparslan,
-Buyurun arkadaşlar bir problem mi var ?
-Var,dedi ozan..ve İstersen Alp dede müsait bir yerde,dışarda ,bahçede konuşalım...
-Olur ,dedi. ve dışarı çıktılar birlikte .Söze Ozan başladı.
-Alp dede,Hakanın bir sorunu var.Şermin meselesiyle ilgili...
-Evet dinliyorum...Hakan girdi konuşmaya.
-Reis,biliyorsun bu kızı kendime bağlayacaktım,cazibemi kullanarak...Bağladım bağladım da çözemiyorum...İlyas kahkahayı bastı,
-Ulan hırbo,öyle bağlamışsın ki kördüğüm çözülür mü...Alp dede de ciddiyeti bırakmış kahkahalarla gülüyordu,hem Hakanın konuşmasına illajki İlyasın espirisine...
( Katil... 13 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 15.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu