Eğik tutup kaşını, çevirme şu yüzünü,
Sert konuşup da bana, kıyma sakın Leylifer.
Hadi dön benden yana, kaçırma hiç gözünü.
Belki de son arzumdur, kırma sakın Leylifer.
Gitti artık buradan, dönmez derlerse sana,
Elbet geri dönecek, söz verdi dersin bana.
Öfkene yenik düşüp, ağlama kana kana.
Tıka kulaklarını, duyma sakın Leylifer.
Bir heves değilsin ki, seni silip atayım.
Sevda para etmez ki, götürüp de satayım.
Sen sultanım ol yeter, ben kapında yatayım.
Başka bir aşkı gönle, koyma sakın Leylifer.
Ben hasretlik çekerken, sen sefanı sürersen,
Emanet bu aşkımı, derler toplar dürersen,
Azat edip gönlünden, beni dışa sürersen,
O nazlı gençliğine, doyma sakın Leylifer.
Duyarsam ki cananım, benden başka yar sevmiş,
Altın sarısı saça, namahrem eller değmiş,
Yakarım askerliği, on beş ay sanki neymiş?
İkimize de birden, kıyma sakın Leylifer.
Böyle bir haber beni, kurşundan beter vurur.
Aklım başımdan gider, kanım donar buz olur.
Yerime geçen soysuz, sanma benden kurtulur.
Ruhumu bedenimden, soyma sakın Leylifer.
Bakma öyle yüzüme, benim gözüm karadır.
Beni bu hale koyan, gönlümdeki sevdadır.
Aç kulağını dinle, bu sözlerim sanadır.
Duyduklarını tehdit, sayma sakın Leylifer.
Bir gün anam çıkıp da, gelirse evinize,
Al sancakla künyemi, verirse elinize.
Kan çanağı gözlerle, bakarsa hepinize.
Anla işte halinden, sorma sakın Leylifer.
Sokul şöyle yanıma, son kez kavilleşelim.
Koy başını göğsüme, sessiz helalleşelim.
Unutma sözlerimi, sık sık haberleşelim.
Beni merak içinde, koyma sakın Leylifer.
Bekle beni sevdiğim, dönerim elbet bir gün.
Döndüğümde inşallah, kurulur dernek düğün.
Hoşça kal demiyorum, ağlama sakın, öğün.