SEVDA DURAĞI
Hayatımın zor yokuşlarında yuvarlanırken,
Duvarlarımı bu kadar sağlam örmüşken,
Kapılarımı kapatmışken sevda masallarına,
Sen çıka geldin sevda durağıma.
Geç kalınmış masal prensimdin benim.
Bende senin Rapunzel’in.
Sadece masallarda yaşanacak sevdamız bilirdim.
Öyle yorgundum ki;
Tutacak bir el özlemişti ellerim
Bir oyunsa eğer senin için
Tutma sakın ellerimi, bakma gözlerimin içene
Siyah nehirlere akıtma gözyaşlarımı
Acıtma, yakma canımı
Vaktim yok sevda oyununa
Yolum uzun gücüm yok mücadeleye...
Sen sen sevgilim aşkım sevdalım.
Ne kadar istesekte olmuyor, olmuyor işte.
Ayrı duraklarda yaşayacağız bu aşkı seninle.
Nafile zaman bizlere gebe.
Bizlerde doğacak yarınları beklemeye...
Ne kadar ömrümüz var
Ağır prangalar takılmışken ayaklarımıza.
Bu taşınmaz yılgınlıklarla.
Sevdamı içimde yaşamak isterken
Kimse bilmiyor içimdeki yangınları
Aşkının ateşi ile yanarken
Eriyor içimdeki buz dağları.
Olmuyor sevdalım olmuyor aşkım,
Yine doğuyor geceden hasret dağları.
Geçit vermiyor aşkımıza
SEVDA DURAĞI……..