VURGUN OLAYI
Herkes kışlık odununu yapardı kendi koruluğundan
Tavukçu Hüseyin diye birisi vardı dedemin akrabası olan
Dedem bir kaç defa görmüştü odun yaparken bizim koruluktan
İkaz etse neye yarar aksilik olacak ya durup dururken
Tavukçu Hüseyin ve oğulları odun yüzünden dedemi dövmüşler
Ok yaydan çıkmış aynı şekilde karşılık vermiş bizimkiler
İnat bu ya akacak kan damarda durmaz imiş
Silahlı çatışma çıkar Tavukçu Mustafa kurşunu yemiş
Hesapta onların niyeti bizimkileri vurmak
Amcamın evinin etrafını sararak
Pusuya yatarak kurşun yağmuruna tutmak
Babam, amcam, Hasbi ağabeyim, iki annem, yengemler, çoluk çocuklar
Evin içinde tam siper yere yattılar
Herkesi yavaşca üst kata çıkardılar
Üst kat penceresinden daha iyi görünüyordu dışarısı
Tavukçu Hüseyin bağıra bağıra geldi bahçenin dış kapısına
"Hüseyin oğlum Mustafa'yı vurdunuz beni de vurun"
Babam "Eyvah ne yaptılar bunlar" diyerek sızlanmaya başladı
Herkese tembih etti "sakın bir şey yapmayın aldık zaten başımıza belayı"
Bizimkilerde bir şey var mı acaba diye yırtınıp dururken
"Mustafa, Aliosman,Ali, Mehmet nerdeler"
Biraz sonra evin arkasından onlarda geldiler
Meğer bizimkiler evin arkasında fındık bahçesinde çalışırken
Silah seslerini duyar duymaz yardıma gelmişler
Çatışmaya girip Tavukçu Hüseyin'in oğlu Mustafa vurulmuş
Babam hemen milleti toparladı
Yapacak başka hiç bir işimiz yok gidip teslim olacaklardı
Hazırlıklarını yaptılar gizlice evden çıktılar
Akşam karanlığı kapatmadan Jandarmalar geldiler
Evin etrafını, her tarafı çevirdiler
Her tarafı arayıp didik didik ettiler
Bizimkiler söylüyorlar ama Jandarma inanmıyordu
Başka olay olmasın diye sabaha kadar beklediler
Bizden altı kişi ilk etapta cezaevine girdiler
Mahkeme tam bir yıl sürdü
Bütün işler allak bullak oldu
Geride kalanlar işleri takip edecekler
Esas cezayı Ali abime kestiler
Sonraları babamla amcam anlaşamadı
Araya soğukluk girince babam göçünü ayırdı
Önce Küçücek Nahiyesine, oradan da Çarka Lütfiye köyüne
İki evli olduğundan bir göçünü de Meşelik denilen yere
Bizden habersiz amcam Bursa ili Karacabey ilçesi Karaağaç köyünden
Tarla ve Çiftlik almış değişik yerlerden
Dedemi de yanına alarak göç ettiler
Büyük anamın uşakları da peşinden gittiler
Dedemin ve ağabeylerimin ısrarı üzerine
Vurgundan iki yıl sonra göç etmeye karar verdiler...
Ali ağabeyim tam yirmidört yıl ceza yatacaktı
Amcam ile de bacanaktı
Babama söz verdi cezaevinde bakacaktı
Yengemde ablası ile birlikte kalmaya başladı
Babamın kurulu düzeni birden karıştı
Bildim bileli babası ile amcama hep kızardı
Neye kızdığsa babasından bir karış toprak bile almadı
Amacı babası ile amcamdan uzak durmaktı
Ama ne yapsın garibim çoluk çocuğa söz geçiremiyordu
Aile tam parçalanmasın, çocuklarıma sahip çıkayım diye
Yükledi göçünü Bursa Karacabey Gönü Köyüne
Büyük anamın uşakları bizden önce gittiler
Çoluk çocuğun okulu vardı
Okul bitimi bizde gidecektik
Meşelikten Çarka Lütfiye köyüne büyük anamın evine indik
Okula gidip gelmesi bizim için daha iyi oldu.
Milletin yarısı burda, yarısı başka yerde
Başka bir yere gitmek nasıl olacaktı....
Gidip gelenler ballandıra ballandıra anlatıyordu
Karacabey'in her tarafı dümdüz ovaymış
Çok verimli toprakları varmış
İnsanı diksen bitermiş
İyi hoş anlatıyorsunuz da burada bırakacaklarımız ne olacak
Bütün akrabalar buralarda nasıl kopacağız
Bilmediğimiz yerlerde bizi neler bekliyor
Hesabınızı iyi yaptınız mı
Ne anlatırsan anlat kimse babamı dinlemiyor...
DEVAMI GELECEK YAZIDA
29.05.2010