Güz gelir   hüzün rengine bürünür günler.

Rüzgâr umursamaz  hiçbir şeyi .

Önüne katar ne var ne yok.

En hassas yerinden vurulur takvimler.

Eninler kinler solgun bir yüzde kaybolur.
 

 

Takla atarken güvercinler,

Kanatlarında zaman yorulur.

Bilinmez, bugün mü  yarın mı  yolculuğun sonu.

Geceler, Leyla’dan kalan bir masal.

Gün hüzün yağmuru çisil çisil.

Toprak ana,  sarar yavrularını  içi burkulmadan.
 

 

Güz gelir üşür sular dallar öksüzleşir.

İbrişim örgüsü hüzün yumak  yumak  bağırlarda.

Bulutlar turnalara imrenir.

Bir göç başlar, sonsuzluk iklimine.

Kalanlar duaya durur.

Buruk gönüller incelir gül yaprağı misali.

Dem Emr-i Hakkın vaki olduğu demdir…

Gün gelir  an sonsuzluğa düğümlenir…

Ankara, 11.09.2010 İ.K

( Güz Gelir başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 11.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu