Kanuni Sultan

Süleyman Han devrinden

En önde gelen

Âlim ve bilginlerden

Karadeniz’in

Yemyeşil diyarından

Görülmeye değer

Tosya’nın civarından

Kadı Celal’in

Sevgili oğlu olup,

Koca Nişancı

Namıyla anılırdı.

*

Tosya’da doğan, Mustafa Çelebi

İlk tahsilini, burada yaptıktan

Rabbe kul olup, özenle taptıktan

Sonra yürürken, yedi üzüm, leblebi

…Dedi yiyeyim ki;

….Zeki ve sağlıklı olayım.

…..Varıp İstanbul’a, öğrenimini tamamlayıp,

……Bilgi, ilim ve irfanla dolayım.

 

Genç yaşında devlet hizmetine girdi.

En güzel şekilde ona hizmet verdi

Her insan düşkündür, parayladır derdi

Şu dünyanın derdi, daha kimler gerdi.

…Ama asıl hedef, merhem olmak bir yaraya

….İster yokluğa, ister sahip ol

…..Şatafatlı ve görkemli nice saraya.

……Celal Zade Nişancı Mustafa çelebi  

…….Yıl bin beş yüz on altıdan bir güne erdi.

……..Piri paşaya intisap ederek,

………‘Halka hizmet hakka hizmettir’ dedi;

……….Hizmet için insanlığa Divan Katibi oluverdi.

 

İslam yazılarından, en divani yazıda

Başarılı olup da, bir güzelce kâğıda

Döktü, döktü emekle, yaşar gibi yazıda

Oya gibi işledi, çözüldü el bağıda

…Mesleğini ilerletti çabuk yoldan,

….Yavuz Sultan Selim’in iltifatına kavuştu.

…..Piri Paşadan sonra, İbrahim Paşanın da,

……Kazandı takdirini, hem de en boldan.

…..Mısır’a gittiği sırada İbrahim Paşa

….Mustafa Çelebiyi de aldı Yanı başa

…Sır kâtibi olarak görev verdi, gitmedi takdir boşa.

Mısır’da kaldıkları, an zarfında âsâyiş,

Huzurun ve düzenin, teminine kanunlar

Kurşuni kızağına, çekilip de alâyiş

Ol ki huzurumuza, bir nebze dokunsunlar

…Diye Sadrazam İbrahim Paşanın yanında

….Liyakatini fevkalade gösterdi.

…..Her insan doğduysa bir şekilde ölecek

……Kimi faydalı iş peşinde, kimi dünyalık gelecek

…..Ölsem bende, her vatan ve millet sevdalısı gibi

….Serilsem yere, yağcı bedir halısı gibi

…Gerçekte ne için öldüğümü, rabbimden başka kim bilecek?…

Rapor hazırlamada, kabiliyeti üstün

Mustafa çelebi’nin, resmi yazımlardaki;

Bilinmiyor bu diye, niçin darlara düşsün

Parmağı var fermanlar gibi nazımlardaki

…Dahası beratlarla, çoğu defa, çoğu zaman

….Padişah mektupları ona yazdırılıyordu.

…..Çünkü Padişahlarda biliyordu

……Edebiyat bilirsen savaş kazandıran bir ordu

……..Bilmezsen, beceremezsen biz mahvediyordu.

*

Bin

Beş yüzün

Otuz dördünde

Irakeyn seferinde,

Bitmesin tamda şimdi çile,

Hasretken biz damlacık suya, göle

Hele de hainlerin eli, beyaz güle,

Sakın değmesin derken kara toprağıma bile

Ülkeme acımadan edilirken arkasından hile

 

Bir

Nişancı

Adı Seydi Bey

Sonu bulan vadeyle,

Sonsuzluğa giriş kapısı

Ölüm denen vuslatın türküsüyle,

Ölünce cennette yer bulmak ülküsüyle;

Yerine bizim Celal Zade Mustafa Çelebi

Nişancılık makamının nişancısı olarak geldi.

*

Bin beş yüz elli yediye, hiç aralıksız çalıştı

Bu makamda da devlete, hizmet etmeye alıştı

Birçok kanun ve nizamın, hazırlığını sağladı

Ayrıca dış ülkelerle, siyasi ilişkileri bağladı

…Siyasi münasebetlerde

….Fevkalade maharet sahibi olduğunu,

…..Gösterdi daha nice meziyetlerle dolduğunu.

*

Osmanlı Devletinin, Bakanlar Meclisinde

Kanunlarla ilgili, hususlarda devamlı

Hep fikri alınırdı, fikirlerse kıvamlı

Ondan dinlendi kanun, yapanlar meclisinde

 

Sonraki devirlerde, derlenen bu kanunlar

Onun dahli olup da, hazırlanan nizamlar

Osmanlı tarihine, geçen altın kuramlar

Hepsi de celal zade, kanunu oldu bunlar

 

Celal zade kanunu, ismi tarihe geçti

Bak dudaklarımızdan, sevinçtir hep yayılan

Nice insanlar vardır, başarıya bayılan

 

Rab’dir yüce yaratan, herkese ömür biçti

Bu bir kısa imtihan, keşke bunu bilseler

Vatan, millet ve din, deyip gidebilseler

*

Günler geldi, günler geçti hızla, bak hep geriye

Gidelim hak ve hidayet yolunda ileriye,

Baykuş yuvasıdır gönlümüz gel kardeş beriye

Diyerek hep kardeşliğe, hep sevgiye çağıran

…Nişancılıktan ayrılan Mustafa Çelebi’ye

….Kanuni Sultan Süleyman Han

…..Olur kendisine emeklilik maaşı bağlayan.

 

Ey gökte uçan kanadı kırık kuşlar, siz ötün

Ey karagözce koyun, üzülme sal, aksın sütün

Bununla beraber devlet hizmetinden büsbütün

El çekmiş değildi, bu yolda hiç vermedi ödün

…Bin beş yüz altmış yedi tarihinde, 

….Tekrar nişancılığa tayin oldu, ey okuyan kişi

…..Duysun seninde kulağın

……Okusun, yorgunluktan yaşarsa da, iki gözün…

 

Dar geçitli Zigetvar Seferine de katılan

Mustafa Çelebi, vazife seçmeden atılan

Görevden kaçıp arzulara uymakla batılan

Her halükarda, kara zindan çukurda yatılan

…Ahret kapısı kabre varıncaya kadar,

….İkinci kez geldiği nişancılık vazifesinde kaldı

…..Aynı yıl içinde vefat ederek,

……Eyüp Sultandaki Nişancılar Camii yanındaki

…….Ebedi yolculuğuna, dört kişinin omuzlarında daldı.

*

 

Yeter artık bu miskinlik, bu eksiklik bize yetti

O lim seven âşıkları, bilinir himaye etti

 

Kendisinin emekliye, ayrıldığı ilk dönemde

Güzelce bir ev yaptırdı, oturabilir önemde

Birde hamam yaptırmıştır, çıksın kirler suyla, nemde

Yeter artık bu miskinlik, bu eksiklik bize yetti

 

Birde halveti tarikat, için yaptırdı bir tekke

İlim ve irfan yuvası, oldu evi sanki Mekke

Sanki ev, Erkam’ın evi, bundan hiç almazdı sikke

İlim seven âşıkları, bilinir himaye etti

*

Aynı zamanda bir şairdi kendisi takdir edilen

Padişaha sunduğu kasideler pek bir beğenilen

Kendisine ikram ve iltifatla sevgi gösterilen

Cömert ve şefkatli bir kişiliğe sahipti muhterem

 

Tutunacak dal dilerken yüceler yücesi rabbinden

İlim ve fen de, insanlığa hizmet yolunda gidilen

Devrin önde gelenleri tarafından takdir edilen

Başka alanlarda da çalışmış, ülke için bilinen

…Şiir ve inşâ yanında,

….Birçok telif ve tercüme eser bırakarak,

…..İlim seven aşıklara, bilinir hediye etti.

 

Belki merak edipte soracaksınız inşâ ne demek,

Divan edebiyatında edebi sanat yüklü emek;

Çağlar duygu, okşar ruhu, maharet ister ya denemek

Düz yazıdır, günümüzdeki bir neviden kompozisyon

 

Eserleri neler şöyle bir değinelim;

 

Oku dedi ilk önce, bilgili ol der yüce yaratan

Bunun için kalem yorup, kâğıda mürekkep yalatan,

Kânûnî Sultan Süleyman devrini kalemden akıtan

Gayet içten, güzel ve akıcı bir üslûpla anlatan

…Celal Zade Mustafa Çelebi’nin

….‘Tabakatül memalik fi deracetil mesalik’ adlı eseri

…..Eserlerinin başında gelmekte diye methetmeye.

……Gerek vardır elbet keleme ve dile söyletmeye.

……Bundan dolayıdır belki de, Tarihçi Peçevi bu esere;

…….‘Manzum ve Mensur Şehname’ adı vererek,

……..Çalışmıştır kıymetini ifade etmeye

 

…İlk nişancılığı döneminde

Horasanlı bir Muinül Miskin adlı beşerin

Peygamberlerin yaşam tarihiyle ilgili

Bil, Mearicün Nübüvve adlı eserini

Tercüme etti Türkçeye, okur diye dillerin

 

Mustafa Çelebi, emekliye ayrıldığı sırada

Eyüp Sultandaki evinin bulunduğu o arada

Oturmaktaydı ne saray, ne de kötü bir barakada

İşte burada yazdı, tam onu söyleyecek burada

…Konuşan haddini bilmez dilim

….Yazacak okumasanız da, şu benim elim.

…..Mevahibül Hallak Fi Meratibil Ahlak adlı

……Daha sonraki zamanlarda,

…….Enisüs Selatin ve Celisül Havakın adı verilen

……...Kelamlarla dolu olan, pek kıymetli eserini,

,

…….Bu kıymetli eserin, İslam ahlakını anlattığını

……..Meydana geldiğini elli dört bölümden

……..Sizlere bildirecek ben, bunda bile aciz benim

………Bari hiç olmazsa ahlak üzere olsun,

……….Yaşadığım ömrümde, benim hayat düzenim

 

 

Günebakan çiçeği güne bakıp emerken ışıklar

Çalıştı o hep, fütursuzca gidip gelirken kaşıklar

Yavuz Sultan selim’i ve yaşamını yazdı özenle

Din ve devlete hizmetlerini, ahenkli bir düzenle

…’Selimname’ adlı eserini yazdı…

….Nişânî mahlaslı Dîvân’ı olan eseriyle

…..Bunlardan başka bir çok tercüme eseri,

……Yazdığı bilinmektedir başlamadan ebedi seferi.

*

Neyi beklersin

Ey kul, niye gafil ben

Ne emeklersin

Hep kötülük peşinden

 

Sisler de başın

Akmasın hiç gözyaşın

Düşün ve taşın

Gel çatılmasın kaşın

 

Göz gözü oyar

Virgül menfaat için

Söyle gözüm, yar

Bu debdebe gör niçin

 

Sislerde başın

Vakit var, düşün taşın

Hayırlı işin

Peşine koş ve düşün

 

Ömür kısa bak

Hızlıca geçip gider

Âlemde kalmak

Yok, sen dur ki o gider

 

Örnek yaşanmış

Bak nice hayatlar var

Tarihin sahnesinden

Bak çelebiler geçer

 

 

Feyzullah Kırca

Akbaşlar Köyü / Dursunbey

-------------------------------------------------------------

İntisap: bağlanma, hizmete girme, kapılanma

Alâyiş: gösteriş, göz kamaştırma,

( Celal Zade Nişancı Mustafa Çelebi(gülce-bahçe) başlıklı yazı FeyzullahKırca tarafından 16.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu