Issızlık kol geziyor, akşam vakti sokakta
Ne bir Allah kulu var akşam vakti gezinen
Ne de açık bir yer var, tek bir kedi görünen
O da aç sefil kalmış, yurt arıyor soğukta.
Sessizlik can sıkıyor rüzgarlar dal sallıyor
Yerler sarıya kesmiş, geçilmiyor yapraktan
Yola düşmüş ağaçlar, tutunduğu topraktan
Soğuk günler yaklaştı, fakirler kan ağlıyor.
Kış kapıdan görünür, derde düştü fukara
İş yok aş yok ne yapsın, ele güne bakıyor
Çarşı Pazar dolaşır, her şey var el yakıyor
Para pul yok fakir’de, düşünür kara, kara.
Hüzün dolu ortalık, insanlar var ağlayan
Her gün biri gidiyor, dönmem diyor geriye
Bir meçhule gidiyor, binmiş ahşap gemiye
Ne gülen var ortada, ne de bir el sallayan.
Rüzgar kaptı yaprağı, taşa vurur yaprağı
Toz toprak yapar durur, dağa bele savurur
Şimşek çakar havadan kime düşse kavurur
Güz yağmuru sel yaptı, alır gider toprağı.
Bülbül ötmez seherde sular çağlar derede
Soğuk erken başladı, bu kış zorlu geçecek
Kim ölüp kim kalacak baharı kim görecek
Bilinmez kış olsa’ da gelir bahar genede.
Yüksel Şanlı er
18 Ekim 2010-10-18
Ankara.