sonra bir masal söylendi
bu şehrin sokaklarında hep
bir periye dair...
...
ve ağustostu
sen gittiğinde bu masaldan
önce yıldızlar kaydı birer birer
sonra bir poyrazda üşüdü
yeşili çimenlerin
ve karanlığa inat türküler söylendi
bir tepeden bakıp şehre
hüzünlü şiirler söyledi şairler
sen yoktun sonra
kanadı içimiz..
...
bir nefeslik yaşamak kaldı bize
tutsak da bir... tutmasak da
ve lüzumsuz bir gölge düştü
şehrin sokaklarına senden sonra
ve tavşan kanı çay kokar yalnızlık
ne vakit seni düşünsek..
sıra sıra günah....
sana üryandı ruhumuz
sana soyundu tenimiz...
....
ve üşüdü sevda
bir ağustosun kollarında bu şehirde
hadi...
gel...
ateşinle ısıt bizi...
yüreğimizi...
titrek dudaklarımızda tuzlansın
yalnızlığın türküsü...
çırılçıplak bir karanlığa sarılıp
saklasın bizi bu sevda....
....
kendine zindan bir sevdanın
tutsağıyım şimdi...
...
sonra bir masal söylendi
bu şehrin sokaklarında hep
bir periye dair...