Bu gece yıldızları seyrettim uzun, uzun
Yarın On Kasım’dı
O kadar çok yıldız vardı ki; uzayda
Akşam yıldızı en parlaktı o anda
Ay hilalinde yıldızını arıyordu
O’nun kaydığı an aydınlığa bakmak
Zordu çok zordu bakışlarında
Bir güneş doğmuş batmıyor
Son baharlar da
Sararmış altın yaprakları izlerken
Rüzgarın sürükleyişi hazin, hazin
Sesini duyarız hüzünlü melodisinde
O son titreyişiydi ülkemizin
Sonbaharlarımızın On Kasım’ı
Yetmiş iki yıldır altın, altın güneştir
Batırılamayacaktır devrimsel anıtları
Bir, bir yüreklere inecektir
Ulusumuza değil uluslara seslenen
İnsanlığa barışı aydınlığı aklı gösterip
Neler üretebileceğini öğretmişti O
Anlamak isteyenlere seslenip
Anadolu’ muzun
Anasından doğabilmişse yüce deha
Vatanımızın değerini korumak
Üstünde yaşayanların kutsalıdır
Tüm inançların güzelliğinde O dua
İnsan sevgisin de ışığını göremez
Barışla yaklaşmayan O’nu anlayamaz
Duyamaz durur durdurur
O’ On Kasım’lar da tüm mekanlarda
Anılırken eserleri Cumhuruyla
Saat dokuzu beş geçemez! Durur!
On Kasım 2010
M.Paşakahyaoğlu