Biz Türk Milleti olarak elimizde ki değerlerin kıymetini yaşarken bilemiyoruz. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra "yahu bu adama gerçekten haksızlık yapmışız" gibi sözcükler kurulmaya başlanır. Bunun akabinde de bir türlü başarıları yakalayamıyoruz.
Bu akşam sizlere bu tarifeye uyan bir adam gibi adamdan bahsedeceğim.Son günlerde televizyonlarda, gazetelerde bir kişi hakkında yoğun yazılar yazmaya ve görüntüler çıkarmaya başladılar.
---Bataklıkta sivrisinek varsa ve yaşıyorsa, önce bataklığı kurutmalı.
---Hem gelişiyor hem kazanıyor hem de değişiyoruz.
---İki tip insan vardır; yıkanlar ve yapanlar. Yapanların işi zordur.
---Düşmanlarım beni yok sayar. Ben ise onları asla !
---Başarılı insanlar yalnızdır. Öyle ki o yalnızlıkları onları hayatta bırakmıştır.
---Hayatın her döneminde merdivenler vardır. Sonunda da zirve...Bu yüzden her basamak önemlidir.
---Yüzünü güneşe çevirenler, gölgesini asla göremezler.
Yukarıda ki sözleri söyleyen bu adam 2002 dünya kupasında Türk Milli takımını dünya üçüncüsü yaptı. UEFA da yılın teknik direktörü seçmişti.
Bizim başımızda ki insanlar çok bildiğinden ödül olarak milli takımın başından kovdular. Utanmadan yere parasını da vermediler. Haksız eleştirilere maruz kaldı. Başkaları gibi köşk, jip veya para istemedi. Bu konuda ağzını açıp beyanet bile vermedi. Çünkü bu takım benim milli takımım diyerek susmayı tercih etti.
Bu adama yapılan haksızlıkları kabul edip bağrına basan Trabzonspor kulübü yöneticileri tekrar takımın başına getirdiler. Yine mütevazi, elinde bulunan imkanlar doğrultusunda kimseyi kırmadan, transferler yapıldı. Belki iyi bir kadro kurulamadı. Bir sürü değişik konularda kulüp içinde veya futbolcular arasında ki tartışmaları yerinde değerlendirerek sorunların çözülmesinde bir baba rolünü üstlenerek yol göstermeye başladı.
Herkesin nerede nasıl davranması gerektiğini, sorunların nasıl çözüleceğini ağzından çıkan iki kelimeye bakar oldular. Kadro dışı kalan futbolcuları affetmekle başlayan, kaptanlık tartışmasını futbolculara bırakarak "bu meseleyi aranızda çözeceksiniz" diyerek görev yapma, sorumluluk alma bilincini aşılamaya başladı.
Aklı karışan ve takımdan ayrılmak isteyen futbolculara yardımcı olarak, hiç bir zaman takımdan adam kovma gibi tavırlara girmeyen. Her zaman herkesten nasıl yararlanabilirim düşüncesinde olan.
Maç sonrası futbolcuları seyircinin huzuruna çıkartarak alkışlatır ve seyirci ile barışmayı öğreten. Hiç bir zaman karşı takımı küçümsemeyen ve başka takım hakkında kesinlikle eleştiri alacak sözler söylemeyen.
Sakat futbolcuyu oynatacağıma kulübede oturan en formsuz futbolcuyu oynatırım mantığı olan. Gözünü karartır ve hiç ummadığın genç futbolcuları sahaya sürer. İster başarılı olsun, ister olmasın. Her zaman iyi bir şeyler yapabileceklerini düşünen.
İstekler her zaman yerine gelmez, bazen olmadık anlar yaşayabiliriz. Böyle durumlarda hatayı her zaman kendimizde aramalıyız. Dışarıda ki faktörleri bilsek bile biz önce kendimize bakıp çok çalışarak, bu faktörleri lehimize çevirmesini bilmeliyiz.
Daha ne anlatayım. Adam gibi adam Şenol Güneş. Hele bir de yaş kemale ermiş ki daha da babacan olmuş. Yalnızca teknik direktör değil, tüm camianın babası olan tavırlarla birliği yaratarak en sonunda başarının gelmesini sağladın.
Sen bu duruşunla zirveye yakışıyorsun. Seni anlamayanlara da ders vermeye devam et. Sana taş atanlara gül atmaya devam et. Arkanızda artık binlerce insan var. Yolunuz açık olsun.
Şimdi bakıyorsun herkes bu adamdan bahsediyor. Bazı kendini bilmezler havalarda uçsun dursun. Laf atacaklarına işlerine baksın. Sakın bu tip insanlara cevap verip te onların ayarına düşme. Zaten bundan sonra bu oyunlara ve laflara aldırmayacağını biliyorum. Halen akıllanmayanlar seni seyretsinler. Her şeyin parayla olmadığını cümle aleme gösterdin. Sana helal olsun.
11.11.2010
(
349- Adam Gibi Adam başlıklı yazı
Necmi Yaprak tarafından
11.11.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.