Demek ki çok avundum ve aldanmaların hazin yolunda uyukladım
Ah bilsem ki neleri sayıkladım, düşleri neden umutlara bulaştırdım
Neden bitmez bu hülyalarım ben hangi mecrada yolumu bulacağım
Neleri unutmayacaktım ruhuma bahşedilen aşkı nasıl anlayacaktım
Sokaklar çok sakin ve şevksiz miskinliği aşikâr eğliyor, neler diyor
Ötmeyen kuşlar nasıl bir sancıyla figan ediyor, boynunu büküyor
Sessiz gönüllerin hicranı niye dinmiyor, açık denizleri çok özlüyor
Gecelerden akseden bu suskun çığlık, kalbime aşk sancılarını ekiyor
Baktığım her nefesin insicamını tartmayı dilerim gönülden isterim
İnsaniyet adına ne mevcutsa, hiç sakınmadan feda olmayı yeğlerim
Aklıma gelir feryat edenler, gönlünün senasını gizleyenler ne derim
Bugün yine bir burukluk içindeyim, kalbimin sahibine ne söylerim
Zavallı bir çocuk bakınıyordu, ağzı kurumuş haylice su aranıyordu
Kırılmış musluklar akmıyordu, şadırvanların o melali yalvarıyordu
Ne oldu bize, kırıp dökmek mi geliyor işimize bilmem edep neyimize
Hüzün var içimde, dinmeyen bir sızı başlıyor kalbimde, titretmeyle
Sokaklar sahipsiz mi sanılacak, hak hukuk kimin nefesini kurtaracak
Neden mahkûmlar kader mahkûmu sayılacak, akıl ve irade ne olacak
Hep suçluluk nasip ve bahtın terekesinde mi aranacak ve avunulacak
Hangi yük, sahibinden habersiz olarak, gönül ikliminde manalaşacak
Mustafa Cilasun