Yosun bağlamış taşların,
Monzalarlara sarmaşıklara ağlarsın.
Isırganların yolumda engel,
sen unutamadığım sevdamsın,
şimdi azıcık kalmışsın;
nazlı, nazlı akarsın.
Hasretinle ağladım;
Hasretini duydum başka sular içerken.
Sen değil’ miydin yaz gününde,
buza kesen;
Sen değil’ miydin elimi içine sokamadığım,
sevdalım;
Şimdi neden etrafında dolaşır yosunlar.
Ya yolumdaki,
Dev gibi şu ısırganlar,
Onlar, onlar ne,
onlar şimdi nöbet’ mi bekler?
Durur yolunda;
Kazayağı kalmamış içinde,
Toplanacak, kadar,
Gerçi şimdilerde eskiden olduğu gibi,
Sarı kırmızı renkli yumurtalar' da yok;
Ala bez içinde, azığımız da yok;
Haa bir de, anacığım yok,
Pınardan kazayağı toplayıp salata yapacak önümüze koyacak;
Birkaç lahmacun, birkaç da ayran,
öğlen için soframızda;
A.Yüksel Şanlı er
24 Kasım 2010-11-24
.-