Doğup da geliştiğim,
O köyü unutamam
Ağlayıp gülüştüğüm
O köyü unutamam.
Yıllarca çalıştığım,
Çileye alıştığım,
Kendimle çeliştiğim,
O köyü unutamam.
Gençliğimi verdiğim,
Derdi derde kardığım,
Birçok yara sardığım,
O köyü unutamam.
Kırk üç bayram gördüğüm,
Çelik kafes ördüğüm,
Toparlayıp dürdüğüm
O köyü unutamam.
Neşe, keder dolduğum,
Hazanlarda solduğum,
Saçlarımı yolduğum,
O köyü unutamam.
Okuyarak yazdığım,
Öfkelenip kızdığım,
Nice mezar kazdığım,
O köyü unutamam.
Yüzlerce okuttuğum,
Sevgiyle dokuttuğum,
Mis gibi kokuttuğum,
O köyü unutamam.
Güzelleri Nazan’da,
Hırçınlaşır bazen da,
Hüzün çöker hazanda,
O köyü unutamam.
Kaplar bembeyaz örtü,
Oluşur birçok dürtü,
Yıkar meşeyi kürt’ü,(*)
O köyü unutamam
Üstü toprak damları,
Samimi adamları,
O köyü unutamam.
Adana ili, ili,
Arı Türkçedir dili,
Bilmez beyazı, alı,
O köyü unutamam
Ahalisi Varsak’ tır,
Yolu sekiz fersahtır,
Adeta bir dursaktır,
O köyü unutamam.
Beyaz köpüklü suyu
Başkaydı düğün toyu
Feke Ormancık köyü,
O köyü unutamam.
Oğuzsoylum anlattı,
Kulakları çınlattı,
Bir palavra dinletti,
O köyü unutamam.
14.11.2010
*Karacan ağacı