Son günlerde öyle güzel anlar yaşıyorum ki sormayın gitsin. Mutluluğumu sizinle paylaşmazsam kahrımdan ölürüm. Bu mutluluğum hususunda bir şeyler yazmam lazım ama na yazayım diye tam iki gündür zorlanıyorum.
 
Bir şiir yazayım diyorum. Bir iki satır karalıyorum. Ardından yok yok bu olay şiirle anlatılmaz diyorum. Bir makale yazayım diyorum. Makale de bu mutluluğumu anlatamaz diyorum. Gözüme uyku girmez oldu. İnanın bu günün sabahına kadar aradan kırk sekiz saat geçti. İşten eve geldim. Hiç uyumadan şu bilgisayarın başına geçeyim dedim yine olmadı.
 
Şöyle biraz kanepeye uzanayım dedim. Ne hikmetse uyuyup kalmışım. Akşamın saat beşine kadar hiç kımıldamadan uyumuşum. Gözlerimi bir açtım evde kimse yok. Merdiven boşluğundan ayak sesleri geliyordu. Üst katta ikamet eden rahmetli ev sahibi Osman Behçet Yazgan'ın torunu olan Yavuz Yazgan izine gelmiş. Hoş beş yaptıktıktan sonra hemen geçtim bilgisayarın başına.
 
Masanın üztünde bir gün evvel bana verilen bir davetiye var. Bu davetiyeyi elime aldım bir ön yüzüne bakıyorum bir arka yüzüne bakıyorum. Ön yüzünde Hasan Basri Çantay'ın fotoğrafı. Çalışma masasında oturan Hasan Basri Çantay'ın masasının üstünde bir Türk bayrağı ve bayrağın yanı başında Mehmet Akif Ersoy'un resmini göteren tablo.
 
Bu fotoğrafın altında da şöyle bir yazıyla başlıyor. 46. Vefat Yıldönümünde Hasan Basri Çantay'ı Anma ve Yaşatma Paneli. Hemen altında Bir kitap ve meşale üzerine Türk Bayrağı amblemi. En altta ise Balıkesir İlim Yayma Cemiyeti. Uzun uzun bu fotoğrafa baktım. Hasan Basri Çantay ve Mehmet Akif Ersoy hakkında mı bir şeyler yazayım.
 
Onlar hakkında bir şeyler yazmak, bilgi aktarmak benim ne haddime. Bu işin uzmanları var iken ben neler yazabilirdim. Zaten bir şeyler öğrenmek isteyen internet aracı ile anında öğrenebilirler. Burada Hasan Basri Çantay ile Mehmet Akif Ersoy arasında ki muhabbeti anlatmak gerek diye düşündüm.
 
Mehmet Akif Ersoy arada sırada Balıkesir iline gelir Hasan Basri Çantay'ın yanında misafir kalırdı. Birisi Balıkesir ilinin yetiştirmiş olduğu büyük bir Kurtuluş Savaşının dava adamı, biri ise yazmış olduğu yazılar ve şiirlerle Türk Milletini Kurtuluş savaşında birleştiren büyük bir insan.
 
Mehmet Akif Ersoy bu kadar büyük bir yazar ve şair olmasına rağmen yaşamış olduğu yaşantısı benim çok canımı sıktı. Maddiyata hiç önem vermeyen bu adam. Tamamen ser sefil bir hayat yaşamasın diye Hasan Basri Çantay arada sırada Mehmet Akif Ersoy'u Balıksir iline davet eder. Günlerce misafir ettikten sonra en az bir yıl kendini bakacak kadar Mehmet Akif Ersoy'un cebine para koyardı. Mehmet Akif Ersoy da bir tek Hasan Basri Çantay'a itiraz etmez, onun yardımını kabul ederdi.
 
Burada esas işlenmesi gereken konuyu bulmuştum. Hasan Basri Çantay ile Mehmet Akif Ersoy arasında ki bu manevi muhabbet. Bunlar nasıl bir dost insanlardı. Benim için en önemlisi bu güzel insana değer verip ona sahip çıkan Hasan Basri Çantay'ın 46. vefat yıldönümünde onu anmak kadar güzel bir şey olamaz herhalde.
 
Bu manevi değeri halen gönüllerinde taşıyan insanların olduğunu bilmek ve görmek beni tamamen mahvetti. İnanın biraz daha dokunsalar mutluluktan ağlayacağım. Ben bu panele nasıl gitmem. Şimdiden dört gözle bekliyorum.
 
Davetiyenin arka yüzünde konuşmacılar diye başlamış. Sırasıyla İlahiyatçı-Yazar Salih Dülger, Araştırmacı-Yazar Aydın Ayhan, Araştırmacı-Yazar Maruf Çaksu, Eğitimde Birlik Derneği İl Temsilcisi Yusuf Akgül. Tarih 5 Aralık 2010 saat.19.30 Yer Salih Tozan Toplantı Merkezi. 46. Vefat yıldönümü münasebetiyle düzenlediğimiz "Hasan Basri Çantay'ı Anma ve Yaşatma Paneli" ne davet eder, selam ve saygılarımızı sunarız
 
En alt kısmında bu davetiyeyi hazırlayan kişinin sıfatı ve ismi yazılı. İlim Yayma Camiyeti Balıkesir İl Başkanı M.Ali Ekinci. Davetiyede ismi geçenlerden bir tek Yusuf Akgül hocamızı bizim sitemiz kanalı ile tanıştığım kişi idi. İsmi geçenleri tek tek tanımak için sabırsızlanıyorum.
 
Peki bu davetiye elime nasıl geçti. 02.12.2010 günü çarşıda bir kaç işim vardı. İşlerimi bitirdim dönüşte Mustafa hocamın yanına uğrayayım, dernek hususunda ki çalışmaların ne durumda olduğunu sormak istiyordum. Dershaneden içeri girdim. Görevli kızıma sordum. Telefona sarıldı. "Necmi abim beklesin hemen aşağıya iniyorum" diye kara kızım bana mesajı iletti.
 
Merdivenleri hızlı hızlı inen Mustafa hocam yüzü gülüyor, gözleri ışık ışık parıldıyordu. "Abim işin evrak kısmını hallettik, çarşıda bir yerde Yusuf hoca beni bekliyor, gel beraber gidelim" dedi. Beraber çarşının merkezinde bulunan belediye dükkanları olarak bilinen A blok ta bulunan Ekici Emlak yazılı yere gidecektik. Bu iş yere yakın yerde yolda Yusuf hoca bizi karşıladı. Hoş beş ettikten sonra neşeli bir halde bahsedilen yere geldik.
 
İçeri girer girmez millet ayağa kalktılar. Yusuf hoca tek tek işyeri sahibine bizi tanıştırdı. Orada kısa bir muhabbetimiz geçti. Derneğin kuruluşu ile ilgili evraklar tamamlanmış, derneğimizin ne amaçla kurulacağını, neler yapılacağını Yusuf hoca heyecanla anlatmaya başladı. Yarım saat içinde neler duydum neler. Sanki bir anda dünyayı fetettim.
 
Bana bu mutluluğu yaşatan herkese tek tek teşekkür ederim. Mehmet Ali Ekinci kardeşim size de ayrıca teşekkür edeceğim. Bana bu davetiyeyi vermekten öteye böyle büyük insanları anma paneli düzenlemeye vesile olduğunuz için. Teşekkür ederim bu iki büyük insanın muhabbetini anlayanlara. Teşekkür ederim....
 
Bu vesile ile sitemizde bulunan, yakın çevrede oturan ya da gelmek isteyen tüm Mehmet Akif Ersoy'u sevenleri gönül ve dava arkadaşı olan Hasan Basri Çantay'ı anma paneline davet ediyorum. Yine bu vesile ile birbirimizi tanıma fırsatı buluruz.
 
Mehmet Akif Ersoy ile Hasan Basri Çantay arasında ki o muhabbeti bulamasakta, o muhabbeti aramaya çalışmak en güzel duygulardan bir tanesi olacak herhalde. Gelin birlikte bu mahabbeti anlamaya, bulmaya çalışalım. 
 
 
03.12.2010
            
 
 
     
 
( 363- Hasan Basri Çantayı Anma Paneli başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 3.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu