Vakit hayli gecikmişti,Aydan daldığı hüzün denizinden,anlattıkça kurtulacağını sanırken daha da kötüleşmiş artık göz yaşlarına hakim olamıyordu.Her ne kadar,`` unuttum,ondan bir şey kalmadı .``dese de...

Bir ara kalkmış lavaboya gitmişti, elini yüzünü yıkamak ve akan makyajını tazelemek için.Geri döndüğünde gülümsüyordu,zor da olsa.Cengiz huzursuzluğunun nedenlerinden birini çözümlediği,tanıdığı için memnundu.Asıl problem o adamı bulmak diye düşündü,Aydan yanına otururken.Aydana baktı uzun uzun...``Bu ne güzellik Allah`ım,böyle güzel birinin böyle kötü kaderi olsun.``diye düşünürken diğer yandan da O`nun yaptıklarını sorgulamakla günah işlediğini düşündü.Aydan söyleyeceklerini söylemenin huzuruyla gülümsüyordu artık etrafına...Cengize,
-Kalkmadan önce birer kahve daha içelim mi,ne dersin.
-Olur tabi,niye olmasın ...Hem biraz da havadan sudan konuşuruz.Kusura bakma yaranı deşerek üzdüm seni...
-Üzülmedim Cengiz bey,sadece duygularım beni o yıllara götürdü...bu da duygulanmama neden oldu.Asıl göz yaşlarımla size sıkıntı verdiğm için ben özür dilerim...

Aydan bugün yapacaklarını anlattı önce...ablasıyla,eniştesiyle diyoloklarını,ilişkilerini anlattı sonra...Cengiz hala o buğulu gözlerde takılmış kalmıştı.Karşısındaki güzelliğin çektiği acı ve ızdırabı anlamak istercesine.Geç de olsa Aydan üzerindeki bu bir çift gözü hissetti,dahası öylesine sıcaktı ki bu bakışlar,utandı,mahcup oldu bu insana verdiği ,yaşattığı duygulardan dolayı.Ani bir hareketle,
-Kalkalım mı artık,vakit geç oldu.Ne de olsa yabancıyım merak eder ablam ve eniştem...Cengiz anca kendine gelebilmişti, bu büyülü bakışların etkisinden uyanabildi,Aydanın sözüyle...
-Tamam kalkalım derken ,masadaki sigarayı çakmağı bir yandan cebine koyuyordu.Aynı anda garsona bir işaret yaptı Aydanın görmez tarafından...``Hesap bende anlamında...

Oysa Aydan tez canlılığını burda da göstermiş hesap ödemeye niyetlenmişti de...Garson,
-Hesap ödendi efendim diyerek reddetti onu...

Birlikte çıkmışlar kafeden Aydan`ı evine götürmek için henüz sokağa adım atmışlardı ki Aydanın eniştesi arabayla yanlarında durdu...Her zamanki potlarından birini kırarak.
-Ooo,baldız balkızla en iyi arkadaşım...gerisini getirmesine fırsat vermedi Aydan,
-Enişte lütfen biz iki dost olarak birer kahve içtik...kabalaşmayalım lütfen...Cengiz kendi yerine Aydan`ın verdiği dersten memnun olmuş...sadece tebessüm etmişti.Ayrılırken el salladı bol bol...

Cengiz Aydan`dan ayrılalı henüz bir kaç dakika olmuş,uzun çarşıda bir kaçmetre yol almıştı da ne yapacağını,yapması gerektiğini düşündü önce...
Çok tuhaf duygular içindeydi.Yanından geçenleri görmüyor dahası takip edildiğinin farkında değildi.Sanki bir sihirli el değmiş,çevresindeki bütün sesler susmuş,elvan çeşit güller arasında bülbül sesleriyle meşk ediyordu.

Hızla yaklaşan biri vardı Cengiz`e,gecenin içinde tenhalaşan sokakta...Cengiz hala daldığı büyülü dünyanın etkisinden midir bilinmez,taa ki bıçağın saplandığı ana kadar duymadı ,görmedi geleni.Bıçağı saplayan kişi,yanındaki kişiyle beraber hızla uzaklaşı canına kasdettiği bu adamın Cengizin yanından.

Cengiz gözlerini hastahanede açmıştı,canının yandığını o an anlayabildi.Bütün dostları gelmiş,hepsi merak içindeydi.Dahası sözlüsü,ailesi...Hepsi acı içindeydi.Sanki cengizin yüreğine değil onların yüreğine saplanmıştı bıçak.Bereket iki santim şaşırmıştı hedefi bıçak,yoksa...diyorlar da hiç biri gerisini getiremiyordu.Aydan da duymuştu bu yeni dostunun başına gelenleri de ,içinden kurmadığı senaryo kalmamıştı...Az önce beraber olduğu arkadaşının başına gelenler hayli de üzmüştü bu doğal güzelliği.

Polis ipucu arıyordu da en son ulaşabildiği Cengizin bir genç bayanla kafede olduğuydu.Ordan hareketle kavgayı ya da kavgaya ramak kala anı öğrenmişlerdi.Önce bu kızın kim olduğunu bulmak ve aydınlatmak gerekiyordu olayı.ANLAŞILAN BU OLAYLA İLGİLİYDİ cENGİZİN ÖLÜMÜNE BIÇAKLANMASI.

Doktorlar izin vermiyordu sıcağı sıcağına polislerin yaralıyla konuşmasına.Hala tehlikeyi atlatamadı diyorlardı.Uzun süren bir ameliyat yaşamış ve gözetim odasına alınmıştı.En az yirmi dört saat kontrol edilmesi gerek diyorlardı gelip gidenlere...Yanına ziyaretçi de alınmıyordu.

Aydan hastahane kapısında konuşulanları duyunca,polise yardımcı olmak için en yakın karakola gitti ve Cengiz`in yanında olan kişinin kendisi olduğunu ve kendisinin Cengizle birlikte olmasının olan olayla ilgisi olmadığını.Cengizin o öğrencilere tepkisinin,öğrencilerde ters etki yarattığını ve kavgaya mahal vermeden iş yeri sahipleri tarafından ayrıldığını...anlattı.Polisler işyeri sahibinin anlattıklarıyla bu kişinin anlattıklarının aynı olmasından dolayı.Aydan`ın açık adresini alarak onu serbest bıraktılar.

Uzun sürmemişti saldırganların yakalanması.Daha cengiz ameliyattan yeni uyanmıştı ki,polisler zanlıyı yakaladıklarını belirttiler ve yüzleştirmeye,teşhis için hastahaneye getireceklerini söylediler.Gerçi Cengiz çocuğun yüzünü de zor hatırlıyordu.O da geri döndüğünde göz gçze gelmişler,bıçağı saplayan çocuk titremişti ,Cengiz yere yığılırken...

( Yaşıyoruz.... 17 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 7.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu