Çoçukluğumla serseriliğim arasında gecen zamanda tutuldum sana herşeyin toz pembe haliyle vuruldum. Yaşadıklarımız gördüklerimiz belkide hayatımda yaşadığım en güzell yıllarım olurak kalıcak. Sonra sen beni sensizliğe iticeksin, ben seni sonsuzluğa adıyacağım.
Ben sensizliğin içinde elinden elma şekeri alınmış çoçuklar gibi içten içe hıçkıra hıçkıra ağlayırak kaybolacağım. Peki sen sen kanadı kırılmış küçük bir serçeden daha masum bir şekilde bensizliğe akıcaksın, mutlu olucaksın insanlar güzelliğine kamaşıp etrafında pervane olucak ne olduğunu şaşıracaksın yıldızlarının çok olduğunu sanıcaksın ama bir gün gelicek bir yıldıza bile tutunamıyacaksin, her yıldız gibi sende kayıcaksın. Birgün bunları anladığında gercek gökyüzünü gördüğünde uzun zamandır duymadığın ezan sesiyle uyanıcaksın, Allah a yalvarıcaksın aldığın ahı tek kelimede içinden atamıyacaksın, anlatıcaksın ağlıyacaksın içini boşaltırcasına geçmişi anıcaksın geleceğine yalvarıcaksın çürümemişse yüreğin kalmışsa bir nebze beni anımsayacaksın. Bir zamanlar masumca ağlarken çıkan içindeki hıçkırıklarımı duyacaksın duyacaksın ama hissetmiceksin çünkü o gözler artık bu kadar saf ve temiz ağlayamaz hiç bir gözde bukadar yaşa dayanamaz. Artık çoçukluğumda serseriliğimde bitti istesende bulamazsın. Söyledim ya hiç bir göz bukadar yaşa dayanamaz diye gözlerim ağlamaya, kalbim gidişine dayanamadı. Belki birgün arasın bana ne olduğunu duyarsın.İşte o an beni anlarsın, buğulu gözlerimi ararsın kalbimi arasanda bulamazsın bedenimi toprakdan anarsın...
SAKIN! Mezar taşımı okursan oradan çıkamazsın.
....................hRnLcN.......................