Aşk uğrunda, ateş olup yanarken,
Derde düştüm, kaderime ağlarım,
Sazım elde dağ başında gezerken,
Saz çalarak yar’ e, haber yollarım.
Dağ taş inler, sazım ilen ağlarken,
Nazlı yar’ im, duysun diye çalarken,
Gurbet yerde, yol gözleyen nazlıma,
Saz çalarak, yer’ e, haber yollarım.
Dağlar taşlar, ağlar durur aşkıma,
Gurbet dedim ben çıkmışım yoluma,
Ben yar’ ime bir hancının damından,
Saz çalarak yar’ e, haber yollarım.
Gide, gide, ben varmışım, gurbete,
Derdim bitmez, anlatsam’ da devlete,
Yorgun düştüm, saz çalarken millete,
Bir taraftan, yar’ e haber yollarım.
Çekemedim, ben gurbetin derdini,
Bir hoş olmuş, memleketin her yeri,
Gelen çarpmış, giden çalmış gülleri,
Olmaz olsun, ben sazımla ağlarım.
İnsanlar var, yoksul halde ağlarlar,
Zenginler var, yoksul bilmez bakarlar,
Gurbet yerden, ben onları gördükçe,
Ben sazımla, her dertliye ağlarım.
Kimi kızar, saz çalarsam kızarak,
Sen kimsin der, gözlerime bakarak,
Neden geldim, yalçın dağlar aşarak,
Ben sazımla, her gelene ağlarım.
Yüksel der ki, gurbet bana yaramaz,
Gurbet yerde, anam ağlar durulmaz,
Yağmur gibi, gözlerinden yaş damlar,
Sazla ağlar söyler, söyler yorulmaz.
14 Aralık 2010-12-14