BİR İKİ SATIR.
Uzun bir yolculuğa çıkmalıyım
Öyle 24 saat üstü zamanlar olmalı
Pencereden trenin kıvrılan belini izlemeliyim
Arada bir sadece onun geçtiği istasyonlarda durmalı
Sırt çantamı alıp tepelerin yolunu tutmalıyım
Zorla ve hile ile aşırdığım kasketimle beraber
Suyum, havlum, sapanımda olmalı
Alıç dalları, kurumuş otlar, bir iki meşe palamudu,
Göze çarpan uzaktan.
24 saat mesafesinde bir yolculuk yapmalıyım
Eve.. / toz toprak birkaç çizikle döneyim,
Kolumda bacağımda
Trenle bir yolculuk yapmalıyım is pas içinde
Biletimin koltuğu satılmış belki,
kompartıman aralarında sabahlarım.
Dere boylarının üstünden, bir köyden geçerken
Belki rotar yapar ıssız bir vadide. Umut işte,
Bütün gün çam kokuları soluruz ne hoş,
Kuru bir dere yatağından geçerken tekerimiz patlar! kim bilir.
Ve o tiz düdüğünü duymalı hemzemin geçitteki iki çocuk
Bir koca şehre varırız belki daha sonra
Bir umutla gelen uzak kasaba insanları
İnerler, şaşkın / uykulu / bunlar Anadolu insanı
Ben, sırt çantam ve sapanım birde suyum
Artık bahtiyarım.
Bir iki satırda yazı yazmalıyım
Gece ateş yakıp yıldızlara bakarken
Yapmalıyım mutlaka.
Kanber ihsan öcel