HÜZÜN ÇOCUKLARI
Bazen hayat acımasızca vurur yüreğimize. Küçük bir çocuğun hüsranında acılarında buluruz kendimizi. Yalnız terkedilmiş umutlarıyla sıcak arar minik bedenine. Sığınır kuytu bir köşeye belki bir apartman sahanlığı, bankamatik yahut park kanepesi olmuştur yatağı odası. Cami avlusunda gördüm ben Murat’ı üşümüş ellerini yüzüne kapamış ağlıyordu..Adını sordum ve ne olur ağlama derdin ne? diye.
Başını kaldırıp baktı işte hayatım boyunca gördüğüm en kahırlı en acı ümitsiz kan rengi gözlerdi onlar. Evden kaçmış bir türlü bulamadığı aile sıcaklığı sevgisizlik ilgisizlik, onu kaçırmış. Aslında kendide bilmiyor nereye gidecek ne yapacak aradığı sıcağı nerde bulacak. Ah onlar çocuklarımız!
Doğmaları için ne çok uğraşıyor bazılarımız bir evlat sahibi olmak için..Bazılarımızda Allahın bizlere lutfu emaneti olan çocuklarımıza hak ettiği sevgiyi güveni huzuru veremiyor..Ne çok çocuk var sokakta Muratlar Aliler, Ayşeler..Onlar bu ülkenin yarınları iken biz kendi geleceğimizi alıyoruz ellerinden..
Bu gün çocuklarımıza vereceğimiz sevgi, ilgi şevkat, yarının Türkiyesi aydınlık bakışlı gençleri değimlidir..Bu gün ekmediğimiz tarladan yarın nasıl ürün alacağız.
Sokaktaki çocuklar,bir toplumun ayıbıdır,kayıbıdır…Ben hayvanları severim, doğayı hayvansız düşünemem bile kediler, köpekler, kuşlar besleriz ya evimizde..Ama ben insanı daha çok severim, hele çocuk insanları, istedikleri ise sadece ilgi ve sevgi. Murat bu gün 19 yaşlarında, onunla küçük bir serüvenimiz oldu.
Amacım sokaktan bir tane de olsa çocuk kurtarmaktı. Hırsız olmadı uyuşturucu tinercide. O günlerde sosyal hizmetler görevlileri sayesinde amcasının yanına yerleştirildi. Uzun zamandır görmüyorum ama sokaklardan kurtulduğuna inanıyorum. Bana söz vermişti *Şükran abla bir gün karşına geldiğimde benimle gurur duyacaksın* demişti.
Biliyorumki Murat sözünü tutacak çok zeki çok olgun bir çocuktu o başaracağından eminim..Geleceğimizin parlak güneşi olan çocuklarımıza umarsızca bakmak yerine yardım edelim..GÖNÜL İSTERKİ ONLAR AZ BİZ ÇOK OLALIM..
ŞÜKRAN AYDOĞAN / 21 / EKİM / 2009