dilin üstünde dile gelsem derdin ucuna
şeydaya deli gönül asi olma dalımdan
uzakta kalmış ile gelmez miydin acuna
ardıldan değil önül asi olma falımdan
zerdalim çiçek açtı boyun büktü gelincik
koku çevreye uçtu yaprak döktü gelincik
çirkinliğinde suçtu toprak söktü gelincik
seydaya döne bülbül asi olma halımdan
yeni perde kararsın papatyalar süsüne
yine derde yararsın kokudan tütsüsüne
beni nerden sararsın pantolon ütüsüne
dörtnala gide düldül asi olma çalımdan
sevin yolculuğunda varsa söyle ayarım
kara kolculuğunda ne denseler uyarım
yara pulculuğunda gözlerinden oyarım
hak edenden ver ödül asi olma alımdan
soğuğunda gecenin yaktılar hüznümüze
karaca bir gölgenin dalgalar üstümüze
ulusundan bilgenin acır bal günümüze
aslı çıkmaya nodül asi olma balımdan
mutluluğa geçit yok geleceğinde yitmiş
ayrılığından çit yok varlığın bile bitmiş
sessizliğinde çıt yok yolu öteden gitmiş
oynamak ister güdül asi olma galımdan*
ayrılık zehri balmış yağmuru ateş siner
isteyen elde kalmış çıpkını dalan diner
uzaklarında dalmış korku dinlese iner
sana verdiğim güdül asi olma malımdan
yaşamı zora tutsak tutkularından süsü
gidişten ağır aksak sanki masa örtüsü
kime nereye baksak içte şeytan dürtüsü
neyine yetmez düdül asi olma salımdan
ozan efemden dinle sırtında dert yarası
hüznüne banıp inle pırtında sırt parası
gider miyim seninle kırkında sert arası
öküz dürttüğü mıdıl asi olma zalımdan
160211denizli
galım:alet