Eskilerin anlattığına göre:

“-zamanıgn behrinde eşgiyanıng biri gaçak gelmiş, burla bek sapa deye gonaklamış birez,

lakin eşgiya boş değil, altın bi beşik çalmış, onu bura gömmüş,so(g)nara gelince yerini bulam

deye bu gayaya beşik iresmi cızmış.”

 

                        Beşik Taşı                  

 

 

Sırtını dayayıp bağdaş kurcan dibine,

 yakacaksın keyif cigaranı

Nefesin öpüşecek, hiç böylesine rastlamadı inan,

mis kokulu çam havası

Kırk Pınarın soğuk suları akacak yanı başından,

 o ses hayatının sefası

Ah ulan Beşik Taşı dile gelsen anlatsan...

 

Çobanların koyunlarını eğreyip,

kepeneğini kartal kanadı yapıp, uzun hava çığırdığını

Yün çoraplı Yörük kızlarının yavuklusuyla sözleştiğini

Beklide ne Mecnunlar ne Leylalar gelip geçti

Ah ulan ah anlatsan heyecanla dinleriz seni…

 

Tabi düşüneceksin inceden gerçekten de,

bu altın beşik var mı?

Bana sorsalar altını var,

 ama beşiğini bilemem

Beni altın kafese de koysalar,

memleketim den gayrı sını sevemem…

Ah ulan ben, bu cennet vatanı hiç bir şeye değişemem…

( Honaz Dağı-3 Beşik Taşı başlıklı yazı hasan-sevinc tarafından 19.02.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu