Son cemre toprağa düştü sulardan,
Ölüm emri geldi sevdiğim yardan,
Uyanın melekler bu uykulardan,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Yaslara bürünmüş Beykoz sahili,
Gönlüme uzanmaz sevgili gülü,
Gri gözlerimin yanakta seli,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Seninle doğduğum Eylül sabahı,
Hatırda kaldımı, gönlümün şahı?
Duymadın tarihe karışan ahı,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Çok gördün kalmamı mor düşlerinde,
Hasret ilmek ilmek gülüşlerinde,
Zamansız ayrılıp gidişlerinde,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Kahroldum bir yudum mutluluk için,
Yaşadığım kenti terketmek suçun.
Uğrunda hebayı görmedin niçin?
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Kalbin sığınaktı acılarıma,
Ellerin ilaçtı sancılarıma,
Bir yolcu olmadın hancılarıma,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Ayselce güllerin koynunda kokar,
Sevgimin ırmağı bağrına akar,
Yine de ağzından kem sözler çıkar,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Düşlerimde soldu hayallerim de,
Hazanda kuruyan güller elimde,
Bir izin kalmadı sevda çölümde,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Adına şiirler yazarak anmam,
Yanlışım olmadı, asla utanmam,
Yİne de sevmekten cayıp usanmam,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
Mahşerde sorulur hesabım senden,
Sızlamadı kalbin, ayrıldın benden,
Düşmedi bir damla yaş gözlerinden,
Ayrılık mı iyi, yoksa ölmek mi?
25.09.2009
Aysel Tarcan