"Tüm şairlere ithafen"
Öldüğünde karanlığı, gecenin
Ağlıyordu şairler, dünyanın terasında.
Ve çalıyordu vuslatı enstrümanlar,
Menekşe kokuları arasında.
Üç damla yaş süzüldü kahverengi gözünden,
Patikalara düştü sağnaklar gökyüzünden.
Serin yaylalarda mı buldun aşk iksirini?
Dökmüşsün mendiline en keskin şiirini.
Sürer mezara değin yalnızlık nöbetleri,
Çoğalır kasvetleri ölüm şairlerinin.
Omuzlarına düşer en tuzak lekeleri,
Değmez başı yastığa sevda şairlerinin.
Gün ağarır çiçekler, açar milyon tomurcuk,
Bal düşer peteğine doğa şairlerinin.
Hasret boynunda ilmek, darağacıdır dünya,
Sılası varılmaz han gurbet şairlerinin.
Sevda, gurbet, tabiat hep birer koca yalan
Satılık olsa yaşam olur mu bir tek alan?
Nedir bu hal şairim? Derbeder kalem, kâğıt,
Ölüm gerçek olandır yakılır hemen ağıt.
16.06.2008 Gece Saat 03.00
Davut Ziya Üzel