Gün çoktan bitmişti. Güneş gitmiş ardına kızılını bırakmıştı. Ama kimin umrundaydıki bu ince ayrıntı. Gözyaşları her tarafı buğulamış, bazende dökülüyor ve dağılıyordu. Öteki mahalleden birbiri ardına takılan çocuk sesleri Onu neşelendirmeye yetmiyordu ilk defa. Onu neşelendirmeye yetmeyi engelleyen sıkıntısını düşünüyordu. Tam bu sırada mahalleden bi' çocuk sesi:
--Sevgi, hey Sevgi gelsana, sende oyna. dedi.
Gözyaşları yağmur oldu genç kızın. Hıçkırıkları aratmıyordu bir şimşeği. Kelimeler boğazına düğümlendi. Beklediği cevabı alamayan sokaktaki adını hatırlamadığı çocuk ordan seke seke ayrıldı. Arkasından bakıyordu da ne de tatlı koşuyordu. Sağa sola salınmasına inat sallanıyordu arkadan bağlanmış kestane saçları.
 
    Akşam ezanı okunduğunda annesi içeri girdi:
--Keçke mın, tü çıma tıgri?(Kızım neden ağlıyorsun?)
Sevgi bu gayet normalmiş gibi sorulan soru karşısında:
--Daye, ez nazemcim!(Anne ben evlenmem!) dedi.
Dedi ve bir gürleme gibi annesinin koynunda ağlamaya başladı Sevgi.
Annesinin gözleri doldu ve:
--Matırsa keçe mın, ez te nadım (Korkma kızım, ben seni vermem). dedi ve oda kızının ağlamasına ritim uydurup ağlamaya başladı.
Oda inanmıyordu ama yapacak başka birşeyde kalmamıştı. Mecburen sadece ucunu gösteren ümidin tutacaklardı eteğinden, "Bizede ümit ver..!" diyeceklerdi. Ana-kız birbirlerine kenetlenmiş bir zincir gibi öylece günlerce oturabilirlerdi ama on beş dakikayı geçmedi. İçeriye iri, kirli sakallı otuz-otuz beş yaşlarında bir adam girdi ve:
--Ravy keçe amadekirin.(Kalk kız, hazırlan.) dedi kızın abisi.

 

   Herşey olmuş, varacağına kavuşmuştu. Kız ağlıyordu utanmıyordu hiç. Gören konu komşu herkes mutluluğa dayandırıyordu gözyaşlarını kızın. Ama kimse bilmiyordu, onun ne istediğini ve kimsenin umrundada değildi kızın ne istediği. Ve bir kızı; yağmurlu bir günde annesinin yatağına koşturacak kadar ürkütücü bir gök gürlemesine döndü gözyaşları. Eline mikrofonu alıp güveye seslenmek geldi bir an içinden: "Senin askerdeki kardeşinle birbirimizi seviyoruz biz." demek. Şimdi merak ettiği tek soru 'Acaba nasıl bakacaktı evleneceği adamın kardeşi olan Talip'e..' Ama benim bir suçum yokki dedi genç kız. Ben sadece bir töre kurbanıyım...


( Törelerin Köleleri... başlıklı yazı abdulkerim-y tarafından 5.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu