Ömrümün bir yarısına mektuplar (10. mektup )


Ah be gözleri karam, dermansız yürek yaram,
Sensiz bir an’ım değil, bir nefes bile haram.
__________________________________Çevgân mısın?


Dağlar eteklerinde, hasretini yoğurdu,
Behrâm küskün gözünde, karanlığı doğurdu.
__________________________________Mihmân mısın?


Her cerihâmdan çıktı, binlerce kızgın buhar,
Sen aşk-ı çerâğımsın, veda sesine bu hâr.
__________________________________Nâzân mısın?


Bir bir damarlarımı, kıskaca aldı firâk,
Çık gel bedestân’ından, gel de bu hâlime bak.
__________________________________Ferman mısın?


Kıl kökümde çilenin, sancıları yürüdü,
Kırılmış aynalarda, bakışlarım çürüdü!
__________________________________Nihân mısın?


Kaç vuslatsız sabaha, baş aşağı çakıldım,
Kerem gibi hicrânın, ateşinde yakıldım.
__________________________________Keman mısın?


Ne senden bir eser var, ne bir haber yanından,
Deryaları kudurttum, efkâr-ı tuğyân’ımdan.
__________________________________Devrân mısın?


Nefesimden yakın ol, kirpiğim kadar ırak,
Al götür beni benden, bir seni bana bırak.
__________________________________Handân mısın?


Sahrada kum gibiyim, yerle yeksân zâr’ımdan,
Mecnun bile “of “ çekti, çeşm-i intizârımdan.
__________________________________Derman mısın?


Kaç Kervan’a diz vurdum, içinde yokluğun var,
Bomboş geldi mavera, sensizliğinden ey yâr.
__________________________________Sultan mısın?


Yıldızlara ip takıp, dolaştım diyar diyar
Biçâre dil-hun diye yüzüme güldü ağyâr
__________________________________Cihan mısın?


Gök yakut kırmızıydı, dolaştığım zamanda,
Korkumu sen korkuttun, sığındığım limanda.
__________________________________Liman mısın?


Hayâlin göz kırparak,”sabır sabır” diyordu,
Zümrüd-ü Anka bile geçerken seni sordu!
__________________________________Mizân mısın?


Ah be gözleri karam, yaralım ah maral’ım
Gel bir lahza içinde, gel bir ömrü saralım.
__________________________________Lisan mısın?


Nihavendi besteler, hicrinden ağıt yaktı,
Turnalar utancından, yüzüne peçe taktı.
__________________________________Şiryân mısın?


Sinem savaş meydanı, ba’de-l harâb el Basra,
Mahşere sözlenmişim, yeminim olsun asra.
__________________________________Bühtân mısın?


Dil-azâd’ım olmuşsun, baş açık sine üryân,
Sensizliğin sesinden, matemde şimdi senân.
__________________________________Hazân mısın?


Yıkık sırça sarayım, yalnız lûtfunla imar,
Kan kusuyor Manolya, Bülbül nefesi bimâr.
__________________________________Figan mısın?


Rüzgâr uğultusunda, can sesini duyduğum,
Alnımda yazı diye, yoluna baş koyduğum.
__________________________________Lokman mısın?


Dil-dâr’ım dil-feşân’ım, ülfetine muhtacım,
Yokluğundan devrildi, devrilmez gönül tacım.
__________________________________Sûzân mısın?


Musanna’msın diyerek, Âsûmân’a çizdiğim!
Saç telinin üstüne, bin bir şiir dizdiğim.
__________________________________Pişman mısın?


Kara gömlekli şimdi, yüreğimde zemheri,
Koy cevrinle devrilsin, sana meftûn Makberî…
__________________________________Yazan mısın?


Makberi – Ahmet Akkoyun………..13/12/2008……………..00:05…..


Ömrümün bir yarısına mektuplar ( 11.mektup )

Ah be gözleri kara’m, ömrümün bir yarısı
Perde çekti gözüme, mücrim hicrân yarası
Fâhir misin?

Yürüdüğüm yollarda, gök sustu yer ağladı
Hasret kızgın şişlerle, ciğerimi dağladı
Behir misin?

Deli ırmak gibiydim, efkârından duruldum
Bozuk bir saat gibi, yalnız sana kuruldum
Mühür müsün?

Vefâ pervergâhımsın, bağrımdaki tek nişan
Zehr-i serâba düştüm, yokluğundan gül-feşân
Zahir misin?

Yırtılan hançeremden, çıktı binlerce sedâ
Gelişinle şâd olsun, tescilli kalb-i gedâ
Sâhir misin?

Korkuları korkuttum, korkunun sabahında
Sözlerim söylenmemiş, sözlerimin ahında
Zâhir misin?

Yokluğunda zamanın, saçlarını boyadım
Akrep ve yelkovanı, söküp kalbe dayadım
Kâhir misin?

Adım mecnuna çıktı, geceden kaçtı fecir
“Baha etmez” diyordu, sineme gâmsız Tacir
Cehir misin?

Fesleğenler perişan, zambak zülfünü döktü
Manolyalar ağladı, Bülbül kanadı söktü
Nâfir misin?

Ken’an yurduna döndüm, gölgene muhtaç vaha
Taç Mahâl’e döneyim, varlığınla son defa
Sihir misin?

Ne Nil kaldı ne Yemen, ne gezmedik Buhara
Ne bir yerde kokun var, ne bir çare bu hâra
Nehir misin?

Aldığım nefes gibi, içimdesin dil-dârım
Sensizlik girdâbında, akıntıda bizârım
Bahir misin?

Hatıralar resmini, rüzgârlardan sakladı
Sana benim gözümle, bakmayı yasakladı
Safir misin?

Aşk-ı muazzezimsin, bitsin hüzün seferi
Işkına pervanedir, gölgendeki Makberi
Âhir misin?

Makberi – Ahmet Akkoyun……………..03/06/2009………….22:50…İst


Not = Şiirde geçen ama kullanılmaya kullanılmaya unutulan kelimelerin günümüzdeki karşılıkları

Fâhir = iftihar eden
Behir = nefes darlığı
Zahir = yardımcı
Sâhir = büyüleyen
Zâhir = ışık saçan
Kâhir = kahreden,yok eden
Cehir =yüksek sesle söylenen
Nâfir = sevmeyen
Bahir = denzi
Safir = değerli taş
Âhir = son
Gül-feşân = gül saçan
Ken'an = Filistinin diğer adı
Dil-dâr = sevgili
Çevgân=Allahın ezeldeki takdiri
Behrâm= Merih yıldızı
Mihmân= misafir
Bimâr = hasta
Cerihâ= yara
Nâzân= nazlı
aşk-ı çerâğımsın= aşk çıramsın,ışığımsın
Nihân= gizli,saklı
Handân= gülen,sevinçli
Bedestân= kıymetli eşyaların olduğu yer
dil-hun= içi kan ağlayan
ağyâr= dost olmayan ,yabancı
Mizân= terazi,ölçü
Şiryân= atardamar
ba’de-l harâb el Basra= Basra harab olduktan sonra
Bühtân= yalan
Hazân= güz
Dil-azâd= gönül rahatlığı
üryân,= çıplak
senân= aydınlık
Dil-dâr’ım=sevgilim
dil-feşân’ım=gül saçanım
Sûzân= can yakan kadın
Ülfet= konuşma, görüşme
Musanna= sanat eseri,en güzel işlenmiş
Meftûn= bağlı, sevdalı
( Ömrümün Bir Yarısına Mektuplar (10.-11.mektup) başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 4.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu