Çok martlar gelmiş geçmiştir
umutları karartan.
Kimileri buz kesmiştir,
Kimleri de olmuştur canından,
Ve kimileri üşümeden, seyreder
beyazlığın yüksekliğini
sevdalım, dünyadır bu, bilir misin?
Bu senenin martı renkli başladı.
Telaşlandılar, yoksul avında titreşip,
Tepişiyorlar, odun kömür diye.
Bulgur makarna yeter mi uzun kışa
ve bir dört beş sene daha?
Mart kar’ı başkadır bizim yurtta
sevdalım, dünyadır bu, bilir misin?
İlk çiçek yükseklerde, eriyemez
karların arasında açar mor, mor.
Renginin en güzelidir de,
seyretmek isterdim nazını,
dik duruşlu baharını ve;
gülümseyen gözlerle aşkını.
Sekiz martlar kadınlarımızla,
Bir başka güzeldir aydınlanacak günlere
Emeğe üzgün bakışlarıyla
sevdalım, dünyadır bu, bilir misin?
Ve bilir misin?
On sekiz Mart’ların hüznüyle dağ gibi,
Kemal Mustafa ateş saçar, O bayırda,
ölmeyi emreder vatan için,
Ve dünya şiirini yazar sevgilim,
Umuda kara, kara, ve sonu aydınlığa.
Unutulmayan nevruz çiçeğine baktım,
Yenibaharın sevincinde, o da aşk ta
sevdalım, dünyadır bu, bilir misin?
Sivas ellerinden seslenir Veysel Usta’m,
Uzun, uzun, ince, ince yolların telaşını
anlatırken dostça dinler canlar.
Gündüz eşit geceye sen ben onlar da,
birikmiş yılları seyret için, için
sevdalım, dünyadır bu bilir mi sin?
Bilir misin mart çiçekleri güzellik yarışında,
Hiç ikincisini sunmaz doğanın cömertliği.
güneş şaşkın telaşlıdır, bulutlar
kara bulutlar karartınca, hüzünlenir
Aydınlanmışlıklar, savruluyor seyredemiyorum
sevdalım, dünyadır bu bilir misin?
Bilir misin unutamamış gözlerini seyrettim,
Baharı imgelerken, suyun akışında pırıldayan,
Ve ellerim unutamamış buz tutan ellerini.
Bu baharın sonunda seçim de var ya, hani.
Bilir misin, aşk partisi de seçimde,
Verelim tek oyumuzu, aşk iktidar olsun.
Bir seçim daha, ya olur, ya olmaz sevdalım,
Dünyadır bu, Bilir misin? Bilir misin?