GİT
Kör karanlık gecenin masumiyetinde
Kini nefreti hapsetim yusuf’un kör dipsiz kuyularında
Yüreğime saplanan terketmeyen sevda hançeriydi
Hasreti içimde hep hapsetiğim
Yalnızlığın iki ucu uçurum
Bir ucunda sevdiğim
Bir ucunda ben
Acımasız gururuma yenildim
Gidiyorum ateş yutmuş gibi kor yüreğimde
Hani benim için, Dünya’yı yakacaktın?
Hani ölümde bizi ayıramayacaktı?
Bakışınla dağları titretirdin
Şimdi bu suskunluk niye?
Sus!
Pus!
Pusuda
Ne olur konuşma
Lal olsun o dillerin
Sus ne olur!
Gıybet ibriğinden çek artık başını
Yenildin
İntizârdadır her an dilim
Ne yazık!
Ömür boyu tutsağınmı olacaktım?
Ne mümkün!
Şimdi daha iyiyim
Hüzünlü bulutlardan kurtulup,
Özgürlüğü ilan etmiş nisan yağmur damlaları,
Kalem kırdım ferman yazmış
Öfkeli kırbaçların şaklayan gölgesinde
Lanet olsun aşkına, sanadır bu intizârım
Kalemim inliyor parmaklarımda
Yeter sus!
Kötü rüyaymış uyandım bitti
Sanmaki bakarım artık yüzüne
Git artık bu sahne bitti
Perde kapandı,
Git artık
Git..



TÜLAY*POLAT
( Git başlıklı yazı TülayASLAN tarafından 20.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.