Daima hayran kalmışım, 
Çınar ağaçlarına.
Nerde bir ulu çınar görsem.
Onunla konuşmak isterim.
Sırtımı veririm gövdesine.
Yazın sıcağından kaçarım.
Sığınırım onun gölgesine.
Onunla dostca dertleşirim.
Neler,neler anlatır bana.
Konuşur benimle.
Altında neleri misafir ettiğini.
Kimler gelip,geçtiğini.
Kendisine,çevresine,
Zarar verenleri anlatır.
Cildini çizen yaramazları,
Yaş kollarını,dallarını kıranları.
Bir,bir anlatır.
Der

Topaç gibi tohumlarıma.
Dikkat etseniz,elinize alsanız.
Tohumcuklarımı kimse sayamaz.
Uçan şemsiye gibi kanatlar.
Havada metrelerce uçar.
Toprağa uygun şekilde konar.
Neslimi dağıtırım her yana.
Koşarım insanların hep yararına.
Yapraklarımla tararım havayı.
Köklerimle sıkıca tutarım toprağı.
Erezyona karşı korurum vatanı.
Benim faydalarım çoktur.
Öyle bir kök salarım ki toprağa.
Mührümü vurmuşum asırlara.
Selam getiriyorum atalarınızdan
Evlatlarınıza,torunlarınıza.............

12.08.2007


Osman Karahasanoğlu
( Ulu Çınar Konuştu başlıklı yazı Osman Karaha tarafından 5.04.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu