Yazılacak o kadar çok insanı yakından ilgilendiren olaylar var ki sıraya dizemezsin. İşin özünde insan var ise, bu dünyada insan gibi yaşamak var ise insanların güzel yaşaması için ne gerekliyse yazılmalı. Yanlış yapanları da uyarmalı. Yaşananlarla, insanlar hakkında yapılan söylemler, uygulamalar nedense bir türlü örtüşmüyor.

Demokrasi deniliyor, insanların çoğu benimsiyor ancak demokratik bir yaşam çizilemiyor. Toplumları bir arada tutmanın ve kargaşaların olmaması için Anayasa yapıyorsun yine bir sürü boşluklar çıkıyor. Ülkemizde kaçıncıya Anayasa eğişikliği oldu halen tam manasıyla insanın insan gibi yaşamasına cevap vermiyor.

Her dönemde olduğu gibi güçlüleri ve iktidarı korumak amacı ile yasalar çıkartılıyor. Vatandaş da ister istemez korkularını diline doluyor. "Allah hakimin ve hekimin eline düşürmesin" veya "Şimdiye kadar hiç mahkeme yüzü görmedim" şeklinde söylemlerde bulunuyor. 

Şairin biri çıkar şöyle başlar satırlarına bakalım ne demiş.

 "Bıkmaz usanmaz bir türlü şikayet etmekten.
 Söyle ne geçecek elime böyle gidişten.

Kuş tutsan dilinle faydası olmaz asla
Dayın, amcan varsa Ankara'da sırtını yasla
Kimin kimsen yoksa dua etmeye başla
Çoktan mezarın kazılmış haberin bile olmaz"

Son zamanlarda da hep beraber gazetelerden okuyor, televizyonlardan seyrediyoruz. Korku imparatorluğu yaratıyor bunlar. Nereden çıkıyor bu laflar. Ne yapmak istiyor bu insanlar. Zaten milletin kafası allak bullak olmuş. Yine hep beraber seyrediyoruz siyasetçilerin pisliklerini. Bu insanlar meydanlarda demokrasi nutuğu atan insanlar değil mi yoksa. Milletin körü körüne başına baş ettiği kişilerden nasıl demokratik bir yaşam beklenir.

Çoğumuz hatırlarız. Mahalle de bir bekçi düdüğünü çaldığı zaman, ya da polis devriyesi gezerken vatandaşlara selam verip bir yerde oturup muhabbet etmeye başladığı zaman milletin o zamanlarda davranışları geliyor gözümün önüne. Şimdikilerin fikrini sorsak millet korkudan ayağa kalkar diye cevap alıyoruz. Halbu ki o zamanlar milletimizin devletin polisine, bekçisine saygısı vardı. Onları devlet olarak görüyordu. Onların kişiliğine hürmet göstermeyebilirler. Üzerinde ki üniforma her şeyi değiştiriyordu. Kısacası millet benim devletim diyordu.

"Devlete karşı boynumuz kıldan ince." veya "Kol gider yen kalır" Peki bu millet neden bu kadar değişti. Neden terör olayları durmuyor. Aslında hepsinin net cevabı var. Devlet insanların insanca yaşaması için Anayasa yapamadı. Her iktidara gelen bir çomak doktu. Akıllarınca düzeltmeye çalışıyorlar. Anayasamızda milletimize uygulatılmak istenen, demokrasi ile yönetilen bir çok ülkede olmayan yasalar uygulatılıyor. 

Anayasamızda ki eksikliklerin çok olmasına rağmen 26 madde ile milletimize evet hayır yarışı yaptırdılar. Bu değişiklik yapılacaksa tamamen araştırılarak yapılsın istedik. Demek ki bizim büyüklerimizin başka düşünceleri var. Onlar da çok iyi biliyorlar. Seçimden sonra yeni bir anayasa nutukları başladı. Biz söylediğimizde yanlış oluyor da şimdi aynısını sizler söylüyorsunuz. Bu ne perhiz ne lahana.

Nasıl olsa bizim milletimiz deneme tahtası. Her şeye razı olur. Ah be milletim senin şu sabrın olmasa ne olacak bizim halimiz. İyi ki en kıymetli hazinemiz olan sabrımız var. Demokrasi oyunlarına devam ederse etsinler benim umurumda mı ? Ben karnımın doymasına bakarım. 

Görüyorsunuz ki umursamaz bir millet yarattık en sonunda. Demokrasi, insan hakları da neymiş ben anlamam. "Bana akıl vereceğine para ver"  Alın size bir söz daha. Şimdi gelelim yukarıda yazdığım bir kaç söz yakışıyor mu bu millete. Bu millet bunları hak ediyor mu ? Elinizi vicdanınıza koyun da cevap verin. Biz bu kadar aşağılık, değersiz milletiz. Bu ızdırapları yaşatanlar başkaları değil. Ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz.

Allah'ınızı severseniz siyaseti, makamı, onun bunun yasasını bir kenara bırakın. İnsan gibi yaşayacağımız bir dünya kurmak için hiç yoksa bol bol okumaya çalışalım. Okudukça ve yaşadıkça olanları daha da iyi anlayacaksınız. Ülkemiz üzerine oynanan oyunları daha da iyi anlayacaksınız. Ondan sonra bir daha bu millet kimseden korkmayacak. Korku içinde yaşamayacak. İpe sapa gelmeyen, Türk Milletine yakışmayan sözler söylemeyecek.

Ne demek "Allah hakimin ve hekimin eline düşürmesin"
Ne demek "Şimdiye kadar hiç mahkeme yüzü görmedim"
Ne demek "Kol gider yen kalır"
Ne demek "Bana akıl vereceğinize para verin"

Düşünebiliyormusunuz hangi psikolojik halde benim milletim. Bu sözleri tek başına bile inceleyip yazı yazmak bile birer roman çıkarır. Bana akıl mı lazım para mı ? Yaradan en güzel varlık olarak insanı yaratmış. Bütün varlıklardan ayrıcalıklı olarak akılı vermiş. Yani benim milletim açık açık ben insan değilim, hayvanın tekiyim mi diyor. Anlamadım gitti. Ben bunu asla kabul edemem. İnsan gibi yaşamak istiyorum.

24.05.2011            
( 459- Bize Yakışmayan Sözler başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 24.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu