Hüzün İşte
Gülerken ağlamak mı desek
Ya da ağlarken gülmek
Bir fırtına sanki
Ordan oraya savrulup gitmek.
Yanmak mı desek giden gençliğe
Ah edip inlemek mi?
Kıymet bilmemek mi koysak adını
Elimizden gidince anlamak mı?
Ne desek de anlatsak hüznü
Yalnızlığın çiselemesi kalemden
Gönlün ağlaması yârdan habersiz
Küskünlüğümüzdür içinde debelendiğimiz
Hasretimizdir bizi adam eden
En çok da
Hüzün biraz eksik kalmak gibidir
Yaptıkları yetersiz
Yapacakları gerçekleşmemiş
İçinde biriken
Umut umutsuzlukla
Çerçevelenmiş.
Hüzün hep gitmeleri anlatır
Gitmeler yalnızlığın kendisidir.
Neden güneş doğarken günümüze
Aydınlanıp çoşku verirken bize
Batarken kızıllığında
Bir içli şarkı gibi
Çeker bizi içine
Velhasıl-ı kelâm
Hüzün işte!
(
Hüzün İşte başlıklı yazı
Şenay DEMİRCİ tarafından
25.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.