Son zamanları insanları seyretmek çok hoşuma gitmeye başladı. Her bir olaydan olumlu bir yan çıkarmaya çalışıyorum. İsterse dertli bir halimiz de olsa gülünç tavır takınarak o insanı güldürmek uğruna haller içine girdim. Tabii sonucunda gülünç hallere düşmek olsa bile. Bundan sonra bu dünyaya ne faydam olacak bari gülerek el sallayalım ömrümüzün son demlerine.

Odamda oturmuş koridordan gelen geçenleri seyrediyorum. Tam karşı tarafımda halkla ilişkiler odası var. İçeride halkla ilişkiler uzmanları dört tane bayan arkadaş var. Tam odanın kapısının eşiğinde karşı karşıya iki insan durdular. Bir vatandaş biri de doktor. 

--Doktor bey diş nerede

Doktor anında ağzını açtı ve parmağınla da göstererek

--Ağzımın içinde gördün mü

Doktor hemen hızlanarak oradan uzaklaştı. Vatandaş ta dönüp doktorun arkasından baktı. Halkla ilişkiler odasındaki arkadaşların gözünün önünde cereyan eden olaydan dolayı kendilerine komik geldiği için vatandaş ayrılana kadar kendilerini tutacaklarını anladım. Hemen yerimden fırladım vatandaşın yanına gider gitmez

--Bayan senin derdine çareyi bu oda çözer gir içeri

Bayan genç birisi, ayrıca bayanın neyi sorduğunu anlamıştım. Ben de tarif edebilirdim diş muayenesinin olduğu yeri. Amacım komiklik ve halkla ilişkiler odasında ki arkadaşlar bakalım ne yapacak düşüncesiyle odaya yönlendirdim. Ben de kapının eşiğinde duruyorum.

--Evladım diş nerede

Bir tanesi yerinden kalktı pencereden de eliyle göstererek

--Abla bak karşı ki binada

Vatandaş çıkıp gitti. Ben de vatandaşın arkasından bakıyordum. Arkamdan içeride bir kahkaha koptu. Hemen dönüp baktığımda 

--Kızlar ne oluyor
--Yahu polis abi biraz önce gördün mü olayı
--Gördüm
--Doktorun ne yaptığını gördün mü
--Görmez olur muyum
--Bırak Allah aşkına polis abi daha neyi soruyorsun

Ben de gülmek istiyorum ama bir şey anlamamış gibi davranıp mahsustan soruyorum. İçeride millet halan gülüyor. Tekrar kızlara dönerek.

--Allah aşkına neye gülüyorsunuz
--Doktorun dişine

Aslında o anki sahnede doktorun acelesi olduğunu, genç bir bayan vatandaşın da böyle bir soru sorması zannederim doktorun da tuhafına gitmiş olacak ki böyle davranmış olacağı kimsenin aklına gelmiyor. Görüntü olarak her iki insanın hal ve hareketleri öyle bir komik olay meydana getirdi ki gülmemek elde değil. Tekrar döndüm

--Kızlar diş nerde
--Ağzımın içinde

Peşinden bir kahkaha daha. Bir tanesinin elinde su bardağı, tam suyu içecekken gülmekten ağzında ki suları yere hapşırdı. Elinde ki bardak ta yere düştü. Bardak öğle bir denk geldi ki taban kısmı ile bir kaç defa zıplayıp kırılmadan yere yuvarlandı.

--Bak gördünüz mü bardak bile gülmekten zıplıyor
--Ya abi sende komik adamsın

Ben amacıma ulaşmıştım. Komik hallere gülmek güzel bir şey. Komik hale düşmek acaba güzel mi. Elinden bardağı düşüren

--Allah kahretsin millete rezil olduk
--Ya gülermisiniz elin garibine
--Ağabi biz aslında doktora gülüyoruz

Doktorun tavrı ile vatandaşın tavrı gözümün önüne geldikçe güleceğim. Tebbessüm yüzümden hiç eksik olmayacak. Aradan bir gün geçti. Oda da kalabalık var. Hemen yerimden kalktım ve odanın kapısına dikildim.

--Kızlar diş nerede

Artık gerisini anlatmama gerek yok. Kendimi sıka sıka odama geldim. Kapıyı kapattım. Biraz güleyim yahu patlayacağım. Fazla ses çıkarmamak kaydıyla başladım gülmeye. Bu olayı bir gün sonra birilerine anlatmam gerekiyordu. Bu gün dostlardan bir kaç kişi yanıma uğradı. Kısa bir muhabbet ve çay içmek için hastahane önünde bulunan kantinin bahçesinde oturuyorduk. Dostlarıma biraz kısa anlattım. Sen misin anlatan bir kahkaha daha koptu. Bir anda aklıma "demek ki sahnelerde çıkan ve oynanan komik sahneler böyle meydana geliyor" diye düşündüm. Göz ile canlı canlı görmek daha da güzel oluyor. Hemen bunun peşinden başka bir olay daha anlattım.

Aynı gün bir evrakı doktora imzalatmak için odaya girdim. Baktım doktor yoktu. Hemşire hanıma nerede olduğunu sordum. doktorun bugün muayenesi olmadığını söyledi. Söyleyiş tarzında ve suratında asıklık vardı. Ben artık bu surata karşı mutlaka bir şey yapmam gerekiyordu. Aklıma bizim Temel'in eczacıya tavuk sorması fıkrası geldi.

--Hemşire hanım tavuk var mı

Hemşire hanım aval aval suratıma bakıyor. Kim bilir o an içinden neler geçiriyordu. Kendi kendine belki bu adam salakmıdır diye düşündüğünü bile düşündüm. Sonucu almam lazım. Halan bana karanlık bakıyor.

--Hemşire hanım bana doktorun olmadığını gülerek söyle

Şimdi biz de karşı karşıya iki yabancı insan. Birbirimizle muhabbetimiz yok. Belki de ilk defa karşılaşıyor. Ne olursa olsun. Hepimiz insanız elbet. Ben bu insanı güldürmem lazım. Bana öyle karanlık bakamaz. Öyle yemeğine mutfağa gittik. Baktım bu hemşire masada arkadaşlarıyla yemek yiyor. Tam yanından geçerken bana bakmış bulundu. Ben de durdum ve..

--Hemşire hanım tavuk var mı

Elinde ki ekmeği kaşığı baraktı. Söyleyecek sözü var ama ağzını bile açmadı. Yalnızca için için gülmeye başladı. Yüzüne de yansımaya başladı. Ben elimde yemek tepsisi ayakta dikiliyorum ve tekrar söylendim.

--Sıkma kendini rahat rahat gül de millette güldüğünü görsün

Devam edip karşısında ki masaya oturdum. Ben hiç bir yaşanmamış gibi normal hayatıma döndüm. Arada sırada gözlerimle hemşirenin ne yaptığını takip ediyorum. Kızcağız yemeğini yiyemedi. Yemek tepsisini eline alarak arka masaya döndü. Oh be bir asık suratlıyı daha güldürmüştüm.

Sizce böyle davranışlarla ne kazanıyoruz veya ne kaybediyoruz. Kafanızda biraz yorumlayın. Ben kısacası şunu söylüyorum. Bir makam sahibi olunca insanlar neden hemen değişiyor. İçinde ki o güzellikleri hapsediyor. Gülmek var iken niye asık suratlı oluyoruz. Mecburmuyuz böyle davranmaya. Bırakın artık kendinizi olduğunuz gibi olun. İçiniz hep neşe dolsun.    


27.05.2011

      
 
  


    
    

   
       
( 462- İnsanları Zorla Güldürmek başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 27.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu