Günün en sevdiğim zamanı bu herhalde
Gündüzün sona ermesiyle başlayan
uzun gece
Kargaşadan, kalabalıktan ve stresten uzak
Baş başa kaldığım ve sırlarımı paylaştığım kendimce
Herkesten ve her şeyden ırak
Bırakıyorum
gecenin kollarına kendimi sessizce
Dış
dünyaya umarsız
Gidiyorum istediğim yere hayallerimle
Gözlerimi kapayıp, sadece düşünerek
Karanlığın içinden açıyorum , apaydınlık bir pencere
Çıkıyorum zahmetsiz seyahatlerime gönlümce
Kuş seslerini duyuyorum önce
Başımı kaldırdığımda mas
mavi gökyüzüne
Bulutların üstünde vals yapıyorlar sanki
Birbirleriyle uyum içinde kanat çırpıyorlar ahenkle
Alkış yaptırıyor sanki hafiften esen rüzgar
Ağaçların yapraklarına, bu gösteriye
Ormana asalet katan gölün üstündeyim
Tahta bir salda tabiatla iç içe
Her bir yanı nilüfer
çiçekleri sarmış
Nazlanarak süzülüyorlar gölün üstünde çepeçevre
Üstlerinden göle atlayan kurbağaların sesi bile
Mistik bir melodi gibi geliyor , dinleyince
Huzur kaplıyor her yanımı gerçekten hissedince
Birden bire dört bir yanı kuşatarak gelen sis
Ürkütmüyor aksine , haz katıyor yüreğime
İçime çekerken , çiseleyen yağmurun getirdiği
Toprakla karışık ,doğaya has kokuyu
Arınmış ruhum karşılıyor misafir gelen uykuyu…


( Uykudan Önce.. başlıklı yazı derya-damla- tarafından 3.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu