İçi kin doluydu.
Nefret her yerini kaplamıştı
Hatice öğretmenin.
Ateş çıkıyordu anlatırken zeytin karası gözlerinden.
İhaneti anlattı, uzun, uzun
konuşurken.
Ve çaresizliğini anlattı
Hazana dönmüş yüzlerinden
Güller dökülürken...
Ömrünün ilkbaharında yemişti,
feleğin sillesini.
Tutmayan yanını gösterirken biraz da, sıkılıyordu
gençliğine doyamamıştı
Hatice öğretmen.
Böyle mi olacaktım şu genç yaşımda ben dedi.
felçli yanını gösterek
Yaşım otuz iki, güzelliğimi aldılar sevdamı yok sandılar
diyordu,
kendinden bahsederken.
ve kaybettiklerini sayarken.
Ve sonra, çok sevdiği mesleğini özlediğini söylerken..
iç çekiyordu derinden.
Her lafın sonrasında, Hatice öğretmen..
Kızgındı ve kin doluydu.
Hatice öğretmen.
En çok da uğradığı ihanetten/bahsediyordu,
nefretini her haliyle gösterirken.
Kendisini taze gelinken boşayan, çok sevdiği eşinden
Kızgın, kızgın bahsederken..
Dört günlüktüm diyordu.
Hatice öğretmen.
Sadece dört günlük taze gelindim diyordu
anlatırken
Severek evlendiği kişiden bahsederken...
Felç olup sakat kaldım diye bıraktı gitti diyordu.
Boşandığı kocası için
Anlatırken, yüreği dertliydi
Ömrünün baharında feleğin sillesini yemişti.
Hatice öğretmen.
Ve sonra kızıyordu
Hatice öğretmen durmadan...
Aşk diyordu /aşk falan bunların hepsi yalan,
diyordu.
Bırakır’ mı hiç, felç oldu diye seven insan
Baktım kin ve nefret kusmakta,
çok doluydu, Hatice öğretmen.
Yalnız eşine değil bütün erkeklere düşmandı,
Hatice öğretmen.
A.Yüksel Şanlı er
12 Haziran 2011-06-12
.