Mozan ,gerek msn den gerekse cepten sürekli Korhan olayının içyüzünü ortaya çıkarmaya çalışıyordu.Necla Alptekin`le yaptığı bir konuşmadan hikayenin geçtiği mekanın ülkede pek bilinmeyen ama tarihte önemli bir yeri olan tapınağın Helen kültürüne hayran Roma imparatoru Harian’ın Tanrıların tanrısı Zeus adına Aizanoi kentine yaptırdığı ve dünyanın ayakta kalmış en büyük tapınağı olduğunu öğrenmişti.Zaten gerek Korhan`ın yazdığı eser gerekse Aylin`in yazdığı hikaye bu Zeus sunağında geçiyordu.Telefonda iyice öğrenmek istiyordu bu mekanın önemini ,yerini...
-Evet Necla, bana bu sunak,tapınak,dini yapı ...her neyse teferruatlı bilgi verebilir misin...malum senin ilgi alanın olduğunu biliyorum...Bir dönem kültür müdürlüğü yapmış biri olarak sanırım bu kültür mirası hakkında bilgi sahibisin.
-Evet ,bu Zeus tapınağı ülkemizde pek bilinmese de kültür elitlerinin bilgisi dahilinde olan ama turistlerin hayli merakını celbeden Kütahya ilinin tarihi rengidir.
-Peki bu sunağın bilinmeyen ,olması gereken bölüm ya da bölümleri olabilir mi...
-O konuda bir rivayet var ki...demiş ve susmuştu Necla.
-Neden sustun,gizli bilgi mi...
-Evet,devlet sırrı değerinde ,duylması belki de yağmacılara fırsat doğuracak bir bilgi.Bunu yüz yüze konuşalım istersen sevgili Mozan.
-Anlaşıldı Necla bu hafta sonu Kütahya`dayım...sanırım bir ipucu yakaladım...Varınca konuşuruz.
-Diğer vilayetlerden gelen bilgi akışı nasıl Korhan`a ulaşabilecek miyiz.
-İçgüdülerim beni yanıltmıyorsa, onu bulmamız an meselesi.Ha bu arada Kadir abi de Kütahya`dan sıcak bilgiler gönderdi.Şu anda o tapınakta bir hafiye gibi çalışıyor.Görsen belki de tanımazsın...Avrupalı turist görünümünde.
-Aaaa ,inanmam vallahi,demek o koca yürek de yüreğini ortaya koydu .Vay be,Korhan bunları duysa inanır mıydı.Bir grup edebiyat aşığı işi gücü bırakmış hafiyelik yapıyor onu bulmak için...
-Neyse ,hafta sonu görüşmek üzere Neclacığım...kendine iyi bak, kulağın sokakta olsun.
-Tamam dost görüşürüz.

Necla`nın aklı karışmıştı.İlk iş olarak yazarın henüz okumaya fırsat bulamadığı son eserini ve Mozan`ın özellikle vurguladığı sayfaları altını çizerek birkaç kez okudu.Sonra Aylin`in yazdığını iddia ettiği gazetedeki ilk üç bölümlük tefrikayı...İnanılmayacak kadar benzerlik dahası aynılıklar vardı.Öyle ki yerin tasvirleri bile kelime kelime benzeşiyordu.Bu bir çalıntı durumu değilse aynı kalemden bilinçli olarak çıkmıştı bu kanaaat hasıl oldu onda da...

Vakit hayli geç olmasına rağmen, Necla öğrendiği ve gördüğü bu gerçek karşısında hareketsiz kalamazdı.Ani bir kararla arabasına bindi eve,eşine haber bile vermeden tapınağa doğru sürdü arabayı.Aklında hep o benzerlik dahası aynılık vardı.Ya gerçekten Korhan bu sunaktaysa,o bilinen ama bulunamayan gizli bölmede yaşıyor ya da esir edilmişse...bu sorular beynini tırmalarken,tapınak gecenin heybetiyle bir devasa yapı olarak karşısındaydı.Uzun süre hareketsiz kaldı,tarihi yudumladı ayın yansıyan yüzünde...
( Kayıp Yazar 9 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 22.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu