YSK, BU SEÇİM SÜRECİNİ İYİ YÖNETEMEYEREK HALKI KAOSA SÜRÜKLEMİŞTİR
YSK, seçim sürecinden bu yana adeta hukuk hezeyanı içinde yanlış kararlar üstüne yanlış kararlar alarak Türkiye halkını ümütsizliğe sürükleyerek güvenirliğini kaybetmiştir. YSK, BU SEÇİM SÜRECİNDE KRİZİ İYİ YÖNETEMEMİŞ Türkiye'yi kaosa sürükleyecek kararlar almış ve almaya devam etmektedir.12 Haziran seçimleri öncesi bağımsız aday olan 12 kişi hakkında “aday olamayacakları” kararı vermiş, yoğun tepkiler ve gösterilerde yaşanan mal ve can kayıplarından sonra bu karar geri alınmıştır. Ancak toplumsal huzuru ve kardeşliği zedeleyen bu kararı veren “yüksek hakimler” hukuk önünde hesap vermedikleri için görevlerinin gereği sorumluluğa uygun davranmayarak bugün yeni bir krize, adaletsizliğe sebep olacak bir karara daha imza atmış bulunmaktadırlar.
Bu karardan önce Bülent ARINÇ'ın sınıf arkadaşlarından birinin Yargıtay Başkanı olması dİğerinin ise Danıştay 1.Daire Başkanı olması dikkat çekici bir gelişme olarak görüyoruz. 21 Haziran Salı akşamı ise, önce Haberal ve Balbay'ın tahliye talebi savcılar tarafından reddediliyor, ardında saat 22.30 sularında  YSK tarafından alelacele verilen “Hatip DİCLE milletvekili olamaz” kararı var ortada, bunun  tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Yargının kendi içinde bir hesaplaşma içinde olduğunu düşünüyoruz. Bu hesaplaşmanın halkın iradesi üzerinde yapılması son derece tehlikeli bir iş olduğunu düşünüyoruz. Hatip DİCLE’ye oy veren 77.709 kişinin iradesinin yok sayılması anlamına da gelmektedir. Bu kararla ifade ve seçme özgürlüğü ihlal edilmiştir. Karar açıkça hukuka aykırılık arz etmektedir. Çünkü YSK’nın gerekçe olarak belirttiği Anayasanın 76. maddesi belirli özellikleri saydıktan sonra “milletvekili seçilemez” diyor. Oysa burada seçime girmiş ve milletvekili seçilmiş bir kişi söz konusudur.
YSK’nın bu kararının da ifade ve seçme özgürlüğünün ihlali olduğunu ifade ediyor ve bu kararın siyasi ve haddini aşan bir karar olduğunu düşünüyoruz. Bu işin MECLİS'e bırakılması  ya da söz konusu Hatip Dicle'nin milletvekilliğini iade edilmesi gerektiğini belirtiyoruz.
Görevlerinin sorumluluğuna uygun davranmayarak siyasi kararlar alan YSK'nın yeniden düzenlenmesi gerektiğine ya da böyle bir kurum yerine daha çağdaş ve adalete uygun, yargı yolunun açık olacağı, son merciinin ANAYASA MAHKEMESİ olan bir seçim kurulunun olması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu hususun acil olarak yetkililer tarafından düzeltilmesi halkın iradesine saygı duyulması gerektiğine inanmaktayız.
Bununla birlikte halkımızı ve mağdur olan herkesi sağduyuya, hikmetli olmaya şiddetten uzak halkın huzurunu bozacak eylemlerden ve söylemlerden kaçınmaya davet ediyoruz

( Kaos Ve Halkım başlıklı yazı felat-yasa tarafından 23.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu