Anayasa göre Bağımsız Mahkemeler ,Türk Milleti adına karar verir.

   Burada Türkiye Cumhuriyeti denmemesinin altında yatan, hukuki gerçek, karar verme mekanizmasında olanların, MEMUR olmadığı ve hiç bir emir- talimat- tayin baskısı- maaş arttırma-azaltma gibi derecelendirmeler olmaması için öngörülmüş yazılı ana mevzuat gereği ve anlayışıdır.
 
   Türk Milleti komple birleşip yargılama yapması, fiziken imkan sız olduğu için -GÜÇLER AYRILIĞI- denilen ve hayat bilgisi derslerinde, herkese yabancı gelmeyen devleti oluşturan yürütme -yasama- yargı denilen 3 unsurdan YARGI  ya millet adına hareket etme yeteneği verilmiştir.
    Bu yetenek hiç bir şekilde baskı tehdit yönlendirme ve ima etme baskısında kalmamalıdır.
    Ama Cumhuriyet Savcılığı-Savcılık Cumhuriyetine yada Türkiye Cumhuriyeti, Yargıçların Cumhuriyeti  ne de dönüşmemelidir
    Engin ALAN-Mehmet HABERAL-Mustafa BALBAY  milletin iradesini almışlardır. Milletin iradesini alanların yargılanmasıda özel usullere tabi tutulmuştur.
     Bu durum, zaten onların yargılanmamazlık gibi yada suç işleme hürriyetleri vardır gibi  bir imtiyazı olmaması için öngörülmüştür.

     Ama toplum mühendisliği yapan ileri-geri zekalılar, UYAP  denilen yargının internet ortamında bir şahsın tüm yargısal geçmişi cıkmasına ragmen HATİP DİCLE  gibi suçu kesinleşmiş ve müracaatının kabul edilmemesi gereken bir kişinin müracaatını kabul etmişlerdir. Diyelim ki  müracaatı atladınız, ya 15 gün lük kesinleşme süresinde müracaatını neden düşürmediniz?

     Toplum mühendisliğine soyunanlar ,gayrimeşruluklarını  ,meşru zemine oturtmak mı istemektedirler?
     Yada illegal olana (Hatip DİCLE) UYGULANAN GERÇEK HUKUKU,legal olana uygulayarak İLLEGALİTEYİ,  legal  hale mi getirmeye çalışmaktadırlar?
      Sayın Alan-Haberal-Balbay her üçü de yasal zeminde milletvekili seçilmişlerdir.Mazbatalarını almışalrdır. Yemin töreni tamamlayıcı bir işlemdir. Tıpkı ehliyet kursunu bitirip yeterliğini almış ama bizzat emniyet müdürlüğünden ehliyet kartını almamış kimse gibi.
      Diyelimki kursu bitirmiş ama kart olarak ehliyetini almamış kişi ölümlü trafik kazası yaparsa ne olacak? Ehliyetsiz  olduğu kabul edilirse % 100 kusurlu kabul edilir cezası tam ceza olur. Ehliyetli kabul edilirse karşı tarafın kusuru tamsa ceza bile almayabilir. Ehliyetini, kart olarak Emniyet müdürlüğünden alması onunu tamamlayıcı bir işlem niteliğini taşır diye tanımlama yapar savunmayı da buna göre kurarsak o zaman şahıs ehliyet sahibidir diye sonuç çıkar.Şahıs sandıktan cıkmış  ama sen onu yemine göndermiyorsun neye göre ?
      Kaldı k i- MASUMİYET KARİNESİ-  yargı kararı ile kesinleşinceye kadar suç işleme iddiası ile karşılaşan ,herkes masumdur.Bu evrensel bir hukuk ilkesidir ve anayasada ifadesi vardır.
       3 vekilin durumu yargılama aşamasındadır ve suç işleme iddiası vardır. Bu durmda musumiyet karinesi gereği zaten masumdurlar
       Normal şartlar altında herkez susup yargı kararlarına saygı duyacak .Normal şartlar hakimlerin özde ve sözde bagımsız ortamda verdikleri karar gereğidir. 12 Eylül
l Mahkemelerinde veli can oduncunun yaşını büyültüp idamını sağlayanlarda hakimdi. Bu nasıl hakim, hakim ,sanığın var olan hükümlerden lehe olanları uygulaması görev gereğidir.
       .Şartlar, normal şartlar değil. Hakimler görevden alınıp yerine yenileri atanıyor.Nöbet çizelgesi takip edilip aynı mahkeme yada hakime denk getiriliyor.Yargı kıskac altındadır.
      Bu konuda karar veren tüm hakimleri ilgililer mesleki yetersizlik ten dolayı şikayet etmeli ve husumet olduğundan dolayı da reddi hakim talebinde bulunmalıdırlar.
      Bundan sonra gelen hakimlerde aynı tarzda davranırlasa onlar içinde aynı usulle husumet çıkartlıp reddi hakimtalebinde bulunmalı ve hakim ler görev sucu işlediği bahsi ile de şikayet etmelidirler.
      Tıpkı generallerin bir üst rütbe ve makama gelenlerin önü nasıl ki tutuklama soruşturma ile önü kesilip, alan boşaltması yapılıp,komuta kademesi yapılandırmasındaki hukuki uygulamalar gibi.
       HUKUKA KARŞI HUKUKLA ATAKTA BULUNMAK  ZARURETTİR.
( Hukuk Bunun Neresinde.. başlıklı yazı HALİLİ tarafından 25.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.