1 Kayıp Yazar Devamı /9
İlyas ve yanında 30`lu yaşlarda bir beklemekteydi görüş salonunda.İlyas temkinliydi ,tebdili kıyafet eylemişti biraz da bıyıkları kesmiş,saçını boyamış nerdeyse tanınmaz vaziyetteydi.Geçmiş yılların deneyimi olsa gerek böyle davalarda ,sürecin işlediğini dahası ziyaretçi gelen herkesin takip edildiğini pekala biliyordu.Özellikle sırtını dönmüştü salonndaki kameraya avukatı kameradan tarafa oturtarak.Avukat Lutfi`nin geldiğini söylediği halde yönünü dönmemiş Lutfi`nin kendinden tarafa gelmesini beklemişti,kucaklamak,kucaklaşmak için.
Öyle bir manevrayla kucakladı ki Lutfi`yi ,kucaklarken de;``İzleniyoruz,dikkastli ol...``diyi vermişti kulağına.

Bir saat kadar sürdü konuşmaları,avukat prosüdürü söyleyip birkaç evrak imzalattırdı vekalet için diyerek...Sonrasında İlyasın gözleri buğulu ayrılırken söylediği tek söz;``Merak etme kurtulacaksın,sizi buraya alanlar değil onların ilahları yargılanacak sonunda...``demiş ve kızgınlığını belirtmek için kameraya dönüp o çok bilinen batılı hareketi yapmıştı...

İlyas henüz gitmişti,Lutfi oturduğu yerde kalakalmış bir sigara içmek için eli cebine gitmişti ki,bir el yakaladı ağzına giden sigarayı.Bu televizyondan tanıdığı .... paşaydı.Babacan bir gülümsrmeyle,
-Yasak hocam ,yasak diyordu.Güldüler karşılıklı..... paşa sırtını sıvazladı ve,
-Hocam ,tanışma fırsatımız olmadı,kusura kalma...Bir kumpasın,bir oyunun kurbanlarıyız ikimiz de...ve diğerleri.Bak şu insanlara hepsi aynı oyunun batılı maşalarınca seçilen kurbanları..... paşa ,.... dışında başkasını tanıyor musun dersen...belki selam vermişliğim ,ast- üst ilişkim olmuştur ama bu gariplerin hiçbirini tanımıyorum.Sahi senin tanıdıkların var mı bunların içinde...demiş ve vereceği cevabı biliyormuşcasına acı acı tebessüm etmişti.
-Evet,hepsini tanıyorum!... hem de hepsini,bu insanlarla devrim yapacaktık,ihtilal yapacaktık...olmadı paşam bir dahaki bahara derken kamereya dönmüş sırıtıyordu Lutfi.Sonra olduğu yerden doğrulmuş paşanın gittiği yöne yürüyüş alanına yönelmişti ,elinde sigarası.

Bir süre sohbet ederek yürüdüler,paşa yaşananları,olanları ve olabilecekleri anlatmış,birlik içinde olmanın bu kumpası bozacağını söylemiş...Askeri stratejinin de bu oyuna alet edildiğini ya da askeriyenin etkisini kırmak için kendilerinin kurban edildiğini anlatmıştı.Lutfi,
-Peki paşam,askeriyenin bu yaşananlara bakış açısı sizi tatmin ediyor mu yoksa yalnız bırakıldığınızı düşünüyor musunuz.
-Askeriye personeline her daim sahip çıkmıştır,bir takım kaygılarla uzak duruyor gibi görünseler de,göreceksiniz ki üst düzeyde bu davada yargılanan personeli ceza bile alsalar yanında olacaktır.Çünkü onlar da bu davanın aslında bir kurgulama olduğunu düşünüyor.Özellikle batılı güçler ve Amerikada pişirilip servis edilen bir takım senaryolar malesef olmuş gibi emniyetimizin ve adli makamlarımızın önüne sunulmakta...Onlar da gerçekte olmayan ama senaryoda yazılmış bir takım olayları var kabul edip görevini yapmakta.Ama ben inanıyorum Türk yargısına bu oyunu oynayanların kumpasını çıkaracak ortaya.
-Ama, sizi de,bizi de içeri alan o güvendiğiniz emniyet ve Türk yargısı değil mi ?
-Evet onlar,ama sen beni ya dinlemedin ya anlamadın.Gerçi öğretmensin ,âlimsin bir kez daha anlatmama gerek yok ama kısaca şöyle diyim;bir cinayet işleniyor,katil profesyonel.Tüm delilleri şüphe duyulan birini gösterecek şekilde düzenliyor ,kendisi de masum rolünde ve cinayet mahhallinde belki de kurbanın yakınlarıyla ağlıyor,dövünüyor...Emniyet ve savcı kimden şüphelenecektir,elbetteki delilin gösterdiklerinden...yani senden ,benden kısaca bu vatanın aşıklarından.Gerçeğin ortaya çıkması için zamana ve sabıra ihtiyacımız var...Asıl suçlu belki de aramızda ,yanımızda...iyice bakarsan en çok zırlayan,en çok dövünen belki de en çok bizi savunan kişi ya da kişiler.

Lutfi,paşanın söylevini ağzı açık dinliyordu,bu olayı hiç bu vechesi ile düşünmemişti.Gerçekten böyle bir yapılanma olabilir miydi ?Bir hikaye okumuştu onu hatırladı.Gerçi bu hikaye bir dini kıssaydı ama paşanın söyledikleriyle birebir örtüşüyordu.``Hiçbir şey göründüğü gibi değil...``diyebildi kısık sesle de paşa duymuştu.
-Aynen öyle hocam ,aynen öyle...Masum bildiklerimiz suçlu,suçlu bildiklerimiz iplik olabilir,bakalım zaman...bakalım mevlam ne gösterecek...``dedi konuşmasını bitirirken paşa da...Lutfi bir kez daha şaşırdı.Oysa paşalar için halkta uyanan kanaat neydi,paşa nasıl biriydi.İlk kez tanıyan biri belki de onu kaderci olarak tanıyabilirdi.Ama değildi,kaderin başka yerlerden birileri tarafından çizildiğini ve bu oyunun birkaç ayağının bulunduğunu... sosyal,siyasal ,adli ve emniyet güçlerinin kullanılmaya çalışıldığını pekala biliyor ve ona göre gardını alıyordu.
( Kayıp Yazar Devamı /9 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 20.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.