Online Üye
Online Ziyaretçi
güz gelmeden haziranda doyduk yağmura
kurudu birden ıslak toprak
çöl oldu temmuzunda
yürek yangını gibi ortalık
sevecenliği unutulmuş
umutları damıtılmış zamana
yandığım geceleri sorma
bir köşede sordu beni
çöl susuzluğundayım
kanar mıyım ağustosa eylüle
yitirdiklerim düşer düşlerime bir
yardan aşağı ürperdiğimde
tutunamadan bir dala
kayıp gidiyorum
tepetaklak yakalandım elinde
kuş yavrusu gibi çırpınıyorum
sorguları unutmadan
karabasanlardayım yine
sar sarmala kollarında
ne olur uyut beni
220711denizli