Geçti çiçek, sümbül, lale zamanı
Şimdi rüzgar ekiyorum dağlara
Vuruyorum tam alnından bu anı
Sitem ediyorum geçen çağlara

Zamanın dilini çözmek zor oldu
Konuşmaktan meğer yeymiş ümmilik
Nerde kibrit çaksam bir top kor oldu
Farketmiyor akıllılık, delilik

Her sabah yeniden bakıp aynaya
Görürüm karşımda tanınmadık yüz
Güneşin saçları düşerken aya
Kalırız aynada ansızın yüzsüz

Bir mana taşımaz artık gözlerin
Kokunu sal gelsin bizim rüzgarla
Ansız zirvedeyim, yahut çok derin
Umutsuz beklerim her yağan karla

Bilmiyorsun renkleri de seçemem
Farketmiyor artık siyahı, moru
Ne hikmetse yine de vazgeçemem
Hergün çekmecemde bir ağır soru

İşte yine sarsılıyor pencerem
Çok şükür bu sabah aynam da kayıp
Geçiyor sazıyla bir yanık kerem
Bütün kapıları bir bir kapayıp

Zannetme özlerim havayı, suyu
Öğrendim bakmaya camlar ardından
Hayat artık şimdi bir derin kuyu
Karanlık gerçekmiş kuş kanadından



Hayrettin YAZICI



( Yanık Kerem başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 6.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu