Ebrûli yüreğinde asılı kaldı bakışlarım
Şîrin kanaviçelere işledim sîretini
Tereddüt dehlîzinden kurtuldu nakışlarım
Bir kibritle yakıverdim mahşersi âteşleri
Piyasaya çıkardım eylülsüz takvimleri
Şimdi…
Gecenin karanlığında fîrûze yıldızlar parlıyor
Şarap sızmıyor kirli sakallardan
Merhametsiz sofralar kurulmuyor kırmızıyı hatırlatan
Ey sesini gözlerimde seyrettiğim
Uykularımı geri getiren sebebim
Artık gri perdeli şehirden taşındım
Yalnızlığımı terk etmeye hazırım
Bebek gibi gülüyorsun her zaman
Çılgın kasırgalardan uzak
Filiz kokulu huzurlar taşıyorsun sıcak iklimlerden
Parçalanıyor ipek böceklerine kurulan tuzak
Sahte marinaları doğal limanlara çeviriyorsun
Et ve kan görmüyor susamış dudak
Fenerin olabilir mi “yüreğinde asılı kalan “ tutsak…
( Eylül / 2011)
Dursun Tiftik