Anladım ki senin yokluğunda
Bir yanım hicranın ellerinde çok çaresiz
Ne kadar sabrı denesem de olmuyor işte sen gelmeden
Her yer ve yanım bom boş
Sanki duvarlar üzerime yıkılmak istiyor
Bülbülden hiç ses çıkmıyor, kedide ortalıkta görünmüyor
Ne dinlediğim şarkıda
Ve ne de yudumladığım artanda bir tat var
Sineme sökün eden ızdırap har, ne zaman geleceksin yar
Hissiyatıma kar yağar
Takatim kendi yalnızlığında bir ihtiyar
Hiçbir yerde açmıyor bahar, gözyaşlarımda hicranla akar
Nisalar her yerde var
Halime işlediğin güzellikler hani kimde yar
Kalbimde ne bir şevk var ve ne de bir umudun sağanağı ar
Bedbin halimle
Baş başa kaldım ey edebiyle mücehhez hal
Bir daha söz etmem, dilin keyfiyetine itibar etmem ey yar
Ne kaldı ömrün anından
Nefeslerin kalan sayfalarından zarif gülizar
Nazarlarından akseden, tebessümünde gizlenen canı bahar
Gel artık yoruldum
Ne suyun ve ne de erzakın adını andım
Nefeslerimde her zaman sen vardın ve benim için başkaydın
Sokaklar mahzun
Ağaçlar masum, dallarda ki yaprak mahkûm
Senin yokluğunda kalbim daralıyor, halim sürekli solgunlaşıyor
Mezar bana yakın duruyor
Ölüm peşimde bekliyor heyhat ne korkutuyor
Toprak tavında avını bekliyor, hatıralarım yine benimle kalıyor
Mustafa CİLASUN