Online Üye
Online Ziyaretçi
DAYAK
Yaradan kadın ve erkeği yaratırken; kadınları nârin, zayıf, ve annelik duygusuyla yaratmıştır.
Erkekleri ise daha iri yapılı ve kuvvetli olarak yaratmış Yaratan. Fakat kuvvetli olan zayıfları ezsin, eziyet etsin diye değil.
Nedendir bilinmez. Erkekler hata yaparsa, hanımları bir şey diyemez, derse dedikoducu, çenesiz, bilgisiz ve iş bilmeyen olur.
Ve hemen; "Sen sus be kadın. Yarım aklınla karışma erkek işine. Senin aklın ermez bu işlere." derler.
Beyler erkek olmanın verdiği gücü devreye sokar ve hemen kaba kuvvete başvururlar. Yani dayak atarlar. Dayak atmak sanki marifetmiş gibi...
Medyada takip ettiğimiz haberlerde bakın neler var.
Eşinin getirdiği balığı iyi pişirmemiş diye yemiş dayak.
Patatesi iyi pişirmemiş diye yemiş dayak.
Ramazanda oruçlu olduğu için hâlsiz olan kadın temizlik yapmamış diye yemiş dayak.
Yemek soğuk, yemiş dayak.
Yemek tuzlu, yemiş dayak.
Yemek yanmış, yemiş dayak.
İyi ütü yapılmamış, yemiş dayak.
“Bebek niye susmuyor ağlatıyorsun?” demiş, yemiş dayak.
“Telefona niye geç baktın?” yemiş dayak.
Boşanmak isteyen kadına; “benden nasıl boşanırsın?” yemiş dayak
“Kadının sırtından sopayı, karnında sıpayı eksik etmeyeceksin.” diye galiz, kaba ve çirkin sözler uydurmuş, güyâ kadını aşağılamış, bu arada kendini de erkek eşek yerine koymuş farkına varmadan…
“Kızını dövmeyen dizini döver.” demiş horlamış.
Bir kadının dayak yemesi için örnekler o kadar çok ki yazmayla arkası gelmez.
İzinsiz çocuğuna oyuncak almış; yemiş dayak.
Soba neden tütüyor? Yemiş dayak.
Görüyor musunuz kadınların neden dayak yediğini? Eften püften sebepler, yâni tabir-i câizse “incir çekirdeğini doldurmayan” şeyler.
Yaradanım emretmiş "Eşleriniz size emanet." Nerede emanete saygı, resmen hıyanete uğrayan kadınlarımız, analarımız, bacılarımız değil mi?
Oysa; “Sizin en hayırlınız eşine en iyi davrananızdır.”
Allah yâr ve yardımcımız olsun…
Kalın sağlıcakla…
LEYLAGEVREK